Dediler ki;
“Otistik doğmuş her çocuk ateisttir!”
Vay be lafa bakınız!
İnsanı alıyor acayip farklı bir evrene koyuyor ve nefes almadan da hayatın devam edebileceği mesajını veriyor. Neresinden tutarsan sana yanlış gözükür? Bence hiçbir yerinden! Taş gibi ağır ve sağlam, inançsız, materyalist ve zorlu bir cümle bu. Tıpkı bu tip doğanların hayatı gibi…
Birisi de demişti ki;
“Hitler zamanında gaz odalarında dua eden çocukları gördükten sonra Tanrı’nın varlığını reddettim! “
Bu sözün üzerinden çok yıl geçti ama yukarıdaki hala taze. Demek ki insan çaresizlik ile yüzleştiği an daha çok Tanrı’ya yaklaşmıyor bilakis Tanrı’dan uzaklaşıyor. Bilmiyorum. Korku verici bu tür yaklaşımların zihnimizi geniş tutacağını düşünüyorum.
Tanrı ölüyor o halde, kimine göre. Boş bir kutunun içindesin, seni takip eden de yok, gören de yok, gözetleyen de yok, seven de yok, geri bana döneceksin diyen de yok, o ilahi güç de yok, senin dualarının gideceği bir mercii de yok. Yok, işte, ruhen hafiflemiş ama aslında yere çakılmışsın. Hafifsin ama uçamıyorsun. Bu da fiziğe aykırı ama boşver.
Sen Tanrı’sız bir Dünya’da yaşayamazsın. Bunun sebebini aslında buldum. Her birimiz yapıp-etmelerimizin farkında olan, çetele tutan bir üst kuruluşun olması derdindeyiz. Hepimiz izlenme, bilinme, tanınma, takdir görme ya da cezalandırılma isteğindeyiz. Biri bizi daimi olarak gözetlesin ve hatta bize yaşantımızın fizibilitesini sunsun istiyoruz. İşte bu nedenle de Tanrı’nın varlığında huzur buluyoruz. O biliyor nasılsa, o görüyor nasılsa.
Ama ya o da görmüyorsa?…
Otistik çocuklar, kendilerini gören ve seven bir Tanrı’ları yok diye mi ateistler? Hayır! Onlar başka türlü doğabileceklerini biliyorlar mı? Bilmiyorlar ise neden Tanrı’sız olsunlar. Bilseler bile neden olsunlar? Ateist olmak onları hayata bağlamaz ki, sana var da neden ona yok bu Tanrı? Kendine reva gördüğün Tanrı’yı ondan mı esirgeyeceksin? Bırakın bu lafları. Herkesin Tanrı’sı olmalı. Bir üst, bir ilahi gücü olmalı. Herkesin izlendiği ve kayıt altında tutulduğu otomasyon odaları olmalı. Hesap vereceğini düşündüğü bir ruh olmalı. Kişinin ellerinin içine dua birikmeli ve yüzüne götürdüğünde gerçekleşeceğini dilemeli. Herkesin senin Tanrı bildiğine ihtiyacı var. Bu tercihen Tanrı’yı reddetmiş bir ateist bile olsa.
Yani Tanrı ölmedi, bilginize…
What do you think?
It is nice to know your opinion. Leave a comment.