Loading

Archive for "Ekim, 2013"

  • 8 Ekim 2013

    Masaüstüme koydum seni, Sürekli gözlerimin önündesin yani. Ruhundaki ışıltı ve güzellik gözlerinin taa içinde değil hemen yüzeyinde belirmiş, kendini ifşa ediyor. Yani ruhun bedenine cuk oturmuş. Bazıları öyle koca gözlü, öyle koca cüsseli, öyle gösterişli olur ama ruhları içerlerinde turlar, zıplar, gezecek çok boşluk bulur, bazıları da öyle muntazam, öyle sade, öyle yeterlidir ki ama

    Masaüstüme koydum seni, Sürekli gözlerimin önündesin yani. Ruhundaki ışıltı ve güzellik gözlerinin taa içinde değil hemen yüzeyinde belirmiş, kendini ifşa ediyor. Yani ruhun bedenine cuk oturmuş. Bazıları öyle koca gözlü, öyle koca cüsseli, öyle gösterişli olur ama ruhları içerlerinde turlar, zıplar, gezecek çok boşluk bulur, bazıları da öyle muntazam, öyle sade, öyle yeterlidir ki ama

  • 8 Ekim 2013

    “Doğa, bir amaç olmadan harekete geçmez.” Aristoteles Bir taşın gökten yere düşmesinin birçok nedeni var. Bu nedenlerden ereksel olanı Tanrı’nın en alçak düzeye ulaşmak istemesidir. Yani ona göre en alçak düzeye , yani sana… Yani, sana, kafana düşen taşın muazzam bir nedeni olduğunu söylemeye geldim. Hiçbir nedeni olmadığını düşündüğün şiş kafan ile, acıyan sinir uçlarının

    “Doğa, bir amaç olmadan harekete geçmez.” Aristoteles Bir taşın gökten yere düşmesinin birçok nedeni var. Bu nedenlerden ereksel olanı Tanrı’nın en alçak düzeye ulaşmak istemesidir. Yani ona göre en alçak düzeye , yani sana… Yani, sana, kafana düşen taşın muazzam bir nedeni olduğunu söylemeye geldim. Hiçbir nedeni olmadığını düşündüğün şiş kafan ile, acıyan sinir uçlarının

  • 8 Ekim 2013

    Rodos sıcak eser, seni ısıtır. Kafanda tatlı bir el ile dolanır, saçlarında iri dalgalar yaratır ama çok sevinme bacandan ısınmak için yaktığın kömürün dumanını sana teper, doğalgazın içinde yanmasına müsaade eder, tatlı tatlı ölüme yatırır, Azrail’in bile uyuyakalır… Bazıları da Rodos gibidir! Seni dev kalbi ile sarar, kulağının içini sevgi sözcükleri ile doldurur, taşırır, kapına

    Rodos sıcak eser, seni ısıtır. Kafanda tatlı bir el ile dolanır, saçlarında iri dalgalar yaratır ama çok sevinme bacandan ısınmak için yaktığın kömürün dumanını sana teper, doğalgazın içinde yanmasına müsaade eder, tatlı tatlı ölüme yatırır, Azrail’in bile uyuyakalır… Bazıları da Rodos gibidir! Seni dev kalbi ile sarar, kulağının içini sevgi sözcükleri ile doldurur, taşırır, kapına

  • 8 Ekim 2013

    Kimine sağasağlam, sonuna dek, şüphesiz inanıyoruz. Kimine ise batıl! Ama batıl inandıklarımız ömrümüze daha çok takılıyor, kalbimizde daha çok yer işgal ediyor, kalbimizi daha çok bunaltıyor, daha çok yaptırım uyguluyor, daha çok günahlı sevaplı çalışıyor, daha çok burnumuzun direğini sızlatıyor… O zaman birini seveceksen batıl seveceksin! Al bakalım eline bir meşale. Şimdi dön arkanı geçmişine,

    Kimine sağasağlam, sonuna dek, şüphesiz inanıyoruz. Kimine ise batıl! Ama batıl inandıklarımız ömrümüze daha çok takılıyor, kalbimizde daha çok yer işgal ediyor, kalbimizi daha çok bunaltıyor, daha çok yaptırım uyguluyor, daha çok günahlı sevaplı çalışıyor, daha çok burnumuzun direğini sızlatıyor… O zaman birini seveceksen batıl seveceksin! Al bakalım eline bir meşale. Şimdi dön arkanı geçmişine,

  • 8 Ekim 2013

    Bazen okeye dönmenin en acı tarafı, ‘bitik’ olmaktır! Şimdi, gözünüze iyi gibi görünen pek çok hamleniz, eyleminiz ve durumunuz için soruşturma geçireceksiniz! Harika bir haber aldınız, şu an kazandığınız paranın iki katı para ile, başka bir şirkete transfer oldunuz. Çok mutluyum sizin adınıza. 2 kat fazla para, o alamadığınız tablet bilgisayardan bir ay sonra alacaksınız.

    Bazen okeye dönmenin en acı tarafı, ‘bitik’ olmaktır! Şimdi, gözünüze iyi gibi görünen pek çok hamleniz, eyleminiz ve durumunuz için soruşturma geçireceksiniz! Harika bir haber aldınız, şu an kazandığınız paranın iki katı para ile, başka bir şirkete transfer oldunuz. Çok mutluyum sizin adınıza. 2 kat fazla para, o alamadığınız tablet bilgisayardan bir ay sonra alacaksınız.

  • 7 Ekim 2013

    Rüzgar esti kırıldım, kuş öttü kırıldım, kaz tüyünden kabanımın tüyleri semaya uçtu kırıldım, üzerimde senden kalan ışıklar bir bir söndü kırıldım. Hayat adına yaptığım tüm rezervasyonların üzerine düşen cemrenin uğursuz ayaklarına kırıldım. Bana sormadan gelen misafirin elinin boşluğuna kırıldım. Çenesi düşmüş yaşlı teyzemin bin lafından birinde ben yokum diye kırıldım. Boşlukta asılı duran bir pirenin

    Rüzgar esti kırıldım, kuş öttü kırıldım, kaz tüyünden kabanımın tüyleri semaya uçtu kırıldım, üzerimde senden kalan ışıklar bir bir söndü kırıldım. Hayat adına yaptığım tüm rezervasyonların üzerine düşen cemrenin uğursuz ayaklarına kırıldım. Bana sormadan gelen misafirin elinin boşluğuna kırıldım. Çenesi düşmüş yaşlı teyzemin bin lafından birinde ben yokum diye kırıldım. Boşlukta asılı duran bir pirenin

  • 7 Ekim 2013

    Sizin ruhunuz ne kadar ediyor? Kaç para , çabuk söyleyiniz? Nakit mi, kredi kartı mı? Peki bendeki karta taksit yapar mısınız? Tamam, ruhunuzu 12 ay taksit ile satın aldım. Benimsiniz! Ruhunu satan cümle abimize, cümle ablamıza, cümle kardeşimize, cümle amcamıza, dayımıza ve hatta size bile ithafımdır bu yazı. Şimdi bana kendinizi bir takım kötü sözlerden

    Sizin ruhunuz ne kadar ediyor? Kaç para , çabuk söyleyiniz? Nakit mi, kredi kartı mı? Peki bendeki karta taksit yapar mısınız? Tamam, ruhunuzu 12 ay taksit ile satın aldım. Benimsiniz! Ruhunu satan cümle abimize, cümle ablamıza, cümle kardeşimize, cümle amcamıza, dayımıza ve hatta size bile ithafımdır bu yazı. Şimdi bana kendinizi bir takım kötü sözlerden

  • 7 Ekim 2013

    Dipteyim, bundandır daha derine inemiyorum! “Derin” kelimesi bana her zaman büyülü, tılsımlı, bilge ve derin gelir. Derine inmek, derin düşünmek, derin bir insan olabilmek, derin bir bakış açısına sahip olmak, derin derin nefes almak, derin bir fikre vakıf olmak gibi söylemlerin hepsi de nasıl iyi, nasıl olumlu gelir hepimize değil mi?  Ama bugün anladım ki

    Dipteyim, bundandır daha derine inemiyorum! “Derin” kelimesi bana her zaman büyülü, tılsımlı, bilge ve derin gelir. Derine inmek, derin düşünmek, derin bir insan olabilmek, derin bir bakış açısına sahip olmak, derin derin nefes almak, derin bir fikre vakıf olmak gibi söylemlerin hepsi de nasıl iyi, nasıl olumlu gelir hepimize değil mi?  Ama bugün anladım ki

  • 7 Ekim 2013

    Her gün daha güçsüz, daha enerjisiz, daha dirençsiz insanoğlu ile karşı karşıya kalıyoruz. Özenle şişirdiğimiz balonların havasını birileri çaktırmadan indiriyor. Yüzümüze esen rüzgar aslında bizim farklı zamanlarda üflediğimiz nefeslerimiz… Her gün dana bitkin, daha yılgın daha yıkkın hissediyoruz kendimizi. Biten bulgurun şişesi kadar BOŞ duruyoruz. İçimizi boşaltıyorlar heyhat! Bir Nazım da yok ki, suratımıza KORKAKsın

    Her gün daha güçsüz, daha enerjisiz, daha dirençsiz insanoğlu ile karşı karşıya kalıyoruz. Özenle şişirdiğimiz balonların havasını birileri çaktırmadan indiriyor. Yüzümüze esen rüzgar aslında bizim farklı zamanlarda üflediğimiz nefeslerimiz… Her gün dana bitkin, daha yılgın daha yıkkın hissediyoruz kendimizi. Biten bulgurun şişesi kadar BOŞ duruyoruz. İçimizi boşaltıyorlar heyhat! Bir Nazım da yok ki, suratımıza KORKAKsın

  • 7 Ekim 2013

    Kendi kendine sevdi kalbim seni… Düşünüyorum ama o halde varım demeyeceğim. Yani felsefeyi artık bu kadar ucuz kullanmak istemiyorum. Bir filozoftan bir cümle söylüyorum diye felsefi kategoride yazamam. Yok o kadar da değil! Düşünüyorum da yine insani ilişkiler, insani hayatlar , insani davranışlar üzerine… Bir gerçeklik tuttum yine somut somut ellerimle. Birisini kendiliğinden sevdiğime, birisini

    Kendi kendine sevdi kalbim seni… Düşünüyorum ama o halde varım demeyeceğim. Yani felsefeyi artık bu kadar ucuz kullanmak istemiyorum. Bir filozoftan bir cümle söylüyorum diye felsefi kategoride yazamam. Yok o kadar da değil! Düşünüyorum da yine insani ilişkiler, insani hayatlar , insani davranışlar üzerine… Bir gerçeklik tuttum yine somut somut ellerimle. Birisini kendiliğinden sevdiğime, birisini

svg