Loading

Archive for "Şubat, 2015"

  • 27 Şubat 2015

    Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen

    Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen

  • 20 Şubat 2015

    Şimdi bir sürü şey diyeceğim ama ben deyince çok önemsemeyeceksin. Yarın ünlü bir yazar yazacak alıp hemen başüstü yapacaksın. Bir şeye değer atfederken kullanılan ‘kötü’ bir yöntem var. Bu şey, kim tarafından size sunuldu? Nerede sunuldu? Ne yolu ile sunuldu? … Oysa bu şeye ‘değerli’ sıfatını verebilmemiz için  o şeyin ne kadar güzel ve önemli olduğuna

    Şimdi bir sürü şey diyeceğim ama ben deyince çok önemsemeyeceksin. Yarın ünlü bir yazar yazacak alıp hemen başüstü yapacaksın. Bir şeye değer atfederken kullanılan ‘kötü’ bir yöntem var. Bu şey, kim tarafından size sunuldu? Nerede sunuldu? Ne yolu ile sunuldu? … Oysa bu şeye ‘değerli’ sıfatını verebilmemiz için  o şeyin ne kadar güzel ve önemli olduğuna

  • 10 Şubat 2015

    Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve

    Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve

svg