Kız evladı bir baba için önemli bir imtihandır. Baba, kadınlar ile ilişkisinin yansımasını kızında görür. Kendi kabahatli davranışlarını zaman zaman “biri de bunu kızıma yaparsa” şeklinde düşünüp vicdani muhasebeye oturur. Tabii “her baba bir olmaz, her erkek ‘adam’ olmaz” sözünü bu blogda da hatırlatmak isterim.
Bugün sana uğrama sebebim bir babanın kızına söylediği bir tavsiye sözüdür.
“Başını dik tut prensesim, yoksa tacın düşer…”
Bir insana kendine güvenmesini, kendine inanmasını, kendi ile barışmasını tembih etmenin en etkileyici yolu olarak bu cümleyi görüyorum. Bu cümle bir kız çocuğu olmamdan mıdır bilmem beni öyle derin etkiledi ki, üzerine sayfalarca yazmak hatta ağlamama engel olan birileri olmasın istedim. Evet yaa, benim de babamın bana hep söylediği, kendinden korkma, kendine güven telkinlerinin kesişimi, birleşimi, toplaşımı olarak bu cümleyi seçtim.
Başınızı eğmeyin de tacınız düşmesin. Başının dik olması ile dik kafalı olmayı, kibirli olmayı, gereksizce kendini beğenmiş, burnu havada olmayı ve bunun ile ilgili aklınıza gelebilecek bir sürü deyimi hak etmiş olmayı ima etmek istemiyorum. Ben böyle insanlara da temkinli davranmayı tercih ederim. Bilen insan, değerli insan, güzel insani meziyetler ile bezeli insan her zaman mütevazi olmalıdır. Mütevazi ama başı eğik değil! Mütevazi ama ezik hiç değil! Mütevazi ama silik de değil! Mütevazi ve başı dik olmalıdır. Başını dik tutmasının sebebi de saçlarının üzerindeki kendi başarısı ile kendi güzelliği ile hak ettiği tacının düşmemesini sağlamaktır.
Herkesin tacı var mı? Yani ben şimdi başını dik tut aman tacın düşer falan derken sen kendi kafanın üzerinde bir tac olduğunu mu sandın? Buna mı inandın?
Yok yok, yapma böyle şeyler. Herkesin tacı olmaz ki! Bazılarının başının üzeri de başının içi de oldukça boştur. İstersen eğ başını istersen salla yere düşen bir şey göremezsin. Tacın macın yoktur yani. Öncelikle kendine bir tac oluşturmalısın. Bir yerde satılmıyor paran yetmez. Başının tacı senin içsel güzelliğin ile bilgisel zenginliğinin birleşimi olarak tarafına sunulan değerli bir aksesuardır. Bu güzel aksesuarı edindi isen başını belli bir oranda dik tutma hakkına sahipsin.
Şimdi bak bakalım saçlarını üzerinde tacın oluşmuş mu? Bak bakalım başın onu düşürmemek için yeterince dik mi? Bak ve bana haber ver. Kendine inan ki ben de sana inanayım.
Bak yaydığın güzel enerji ile pek çok kişinin kısılmış ışıklarının parlamasını sağlıyorsun, bak ağzından çıkan sihirli sözcükler pek çoğunun yüreğine değebiliyor, ya şu ellerinde tuttuğun kader çizgin senden ne kadar da memnun, haydi şimdi kaldır başını da dik dursun güzelliklerin…
What do you think?
It is nice to know your opinion. Leave a comment.