Loading

All posts in "Denemeler"

  • 22 Temmuz 2015

    İnsan yüreğinde uçuşan kelebeklerin sayısı her gün azalıyor ve yerine yenilerini uçurtmazsan enerji dediğin masken düşüveriyor. Al da kelebekleri koy yerine o zaman. İstersen kurbağaları koy ama onların namı pislenmiş bir kere. Üzerine basarsan sana akacak felaketler, tenine bulaşacak mikroplar bilinci yerleşmiş bir kere. Kim bir kurbağayı bir kelebek kadar umut dolu, sevgi dolu, rengarenk

    İnsan yüreğinde uçuşan kelebeklerin sayısı her gün azalıyor ve yerine yenilerini uçurtmazsan enerji dediğin masken düşüveriyor. Al da kelebekleri koy yerine o zaman. İstersen kurbağaları koy ama onların namı pislenmiş bir kere. Üzerine basarsan sana akacak felaketler, tenine bulaşacak mikroplar bilinci yerleşmiş bir kere. Kim bir kurbağayı bir kelebek kadar umut dolu, sevgi dolu, rengarenk

  • 15 Mayıs 2015

    Gezinirken sokaklarda burnuna taze gübre kokuları geliyor, üzerine ekilen ne varsa sere serpe büyüteceğini bildiğin için sana hoş gelen bu kokunun muhteviyatı sadece bir dışkı işte… Dallarda ise mor leylaklar yaymış kendilerini, güneşe el açar gibi tüm güzelliklerini sergilemekteler. Onların bu bahar halleri, kokuları ve güzellikleri ile sanki Tanrı’nın insanlarına sunduğu bir antidepresanlar… Dolaptaki pasiflora

    Gezinirken sokaklarda burnuna taze gübre kokuları geliyor, üzerine ekilen ne varsa sere serpe büyüteceğini bildiğin için sana hoş gelen bu kokunun muhteviyatı sadece bir dışkı işte… Dallarda ise mor leylaklar yaymış kendilerini, güneşe el açar gibi tüm güzelliklerini sergilemekteler. Onların bu bahar halleri, kokuları ve güzellikleri ile sanki Tanrı’nın insanlarına sunduğu bir antidepresanlar… Dolaptaki pasiflora

  • 24 Nisan 2015

    Bir yerlerde duruyordu ama bulamıyordum, Aslında yakındım ama “soğuuuuk” diye bağırıyordu çevreleyenlerim. Peşinden gittiğim şey gölge kadar silik ve gerçekti. Müziğin basını ve zorlukların derecesini arttırmışlardı… Tahterevallide beni kaldıracak karşımdaki koltuğa sürekli ağırlık koyanlar vardı! Ben havalanırken, içine biteviye hava çekenler, salıncaktaki ilk hızım için arkamdan itmeyenler, nazar boncuklarımı alıp alıp kaçan tembihli çocuklar, sigarayı

    Bir yerlerde duruyordu ama bulamıyordum, Aslında yakındım ama “soğuuuuk” diye bağırıyordu çevreleyenlerim. Peşinden gittiğim şey gölge kadar silik ve gerçekti. Müziğin basını ve zorlukların derecesini arttırmışlardı… Tahterevallide beni kaldıracak karşımdaki koltuğa sürekli ağırlık koyanlar vardı! Ben havalanırken, içine biteviye hava çekenler, salıncaktaki ilk hızım için arkamdan itmeyenler, nazar boncuklarımı alıp alıp kaçan tembihli çocuklar, sigarayı

  • 20 Nisan 2015

    Kendimi ıspatlamaktan vazgeçtim! : İnsan hiçbir zaman kendini bir şeyi ispatlamak zorunda hissettiği zamanlardaki kadar çok efor sarf etmiyor. Bunu anladığımdan beri, azıcık da kendime kalsın enerjim deyip, bundan vazgeçtim. Kimsenin, hiçbir zihniyetin bir şeylerin ispatlanabilir olduğunu bilmesine izin vermeyeceğim. Önlerine koyacağım, bu gerçektir ister al kullan ister bırak öyle kalsın diyeceğim. İyileşmesini istediğim yaralarım

    Kendimi ıspatlamaktan vazgeçtim! : İnsan hiçbir zaman kendini bir şeyi ispatlamak zorunda hissettiği zamanlardaki kadar çok efor sarf etmiyor. Bunu anladığımdan beri, azıcık da kendime kalsın enerjim deyip, bundan vazgeçtim. Kimsenin, hiçbir zihniyetin bir şeylerin ispatlanabilir olduğunu bilmesine izin vermeyeceğim. Önlerine koyacağım, bu gerçektir ister al kullan ister bırak öyle kalsın diyeceğim. İyileşmesini istediğim yaralarım

  • 9 Nisan 2015

    “Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek

    “Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek

  • 1 Nisan 2015

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

  • 20 Mart 2015

    Bir anlam verememek ile bir anlam bulamamak ikizliğinde düşünüp duruyordum. ‘Geçici’ şeylerin sevilme sorunsalında kafamın taşlara değen kısmını çıkardım. 🙂 İnsanın kendisi de yeryüzünde gelip-geçici bir varlık olduğundan mıdır her türlü ‘geçici’ arkadaşlık, sevgi ve zamanlara değer vermesi!… İnsan insan olalı nice sevdanın, nice duygunun, nice tutkunun peşinden gitti-geldi. Hepsinde de bir ‘geçici’ olma durumu

    Bir anlam verememek ile bir anlam bulamamak ikizliğinde düşünüp duruyordum. ‘Geçici’ şeylerin sevilme sorunsalında kafamın taşlara değen kısmını çıkardım. 🙂 İnsanın kendisi de yeryüzünde gelip-geçici bir varlık olduğundan mıdır her türlü ‘geçici’ arkadaşlık, sevgi ve zamanlara değer vermesi!… İnsan insan olalı nice sevdanın, nice duygunun, nice tutkunun peşinden gitti-geldi. Hepsinde de bir ‘geçici’ olma durumu

  • 13 Mart 2015

    Bir sürü çaresiz ve zengin insan olmasa idi, eskiden arkadaşlar arasında, büyük-küçük arasında geçen diyolaglarda verilen ‘Hayat dersi’nin şimdilerde profesyonellerce verilen ‘koç’luk hizmetine dönüşmüş hali ciddi maliyetler yaratmazdı!… Hayatınıza ‘yön’ verecek, profesyonel hizmetlerin akıl almaz fiyatlarını duyunca insanların para kazanma yöntemlerini çok abes buluyorum. Bana göre içeriğinde;  ‘ukala’, ‘hızlı yanıt alınmaz’, ‘iş yapım sürecini uzatır’,

    Bir sürü çaresiz ve zengin insan olmasa idi, eskiden arkadaşlar arasında, büyük-küçük arasında geçen diyolaglarda verilen ‘Hayat dersi’nin şimdilerde profesyonellerce verilen ‘koç’luk hizmetine dönüşmüş hali ciddi maliyetler yaratmazdı!… Hayatınıza ‘yön’ verecek, profesyonel hizmetlerin akıl almaz fiyatlarını duyunca insanların para kazanma yöntemlerini çok abes buluyorum. Bana göre içeriğinde;  ‘ukala’, ‘hızlı yanıt alınmaz’, ‘iş yapım sürecini uzatır’,

  • 27 Şubat 2015

    Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen

    Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen

  • 20 Şubat 2015

    Şimdi bir sürü şey diyeceğim ama ben deyince çok önemsemeyeceksin. Yarın ünlü bir yazar yazacak alıp hemen başüstü yapacaksın. Bir şeye değer atfederken kullanılan ‘kötü’ bir yöntem var. Bu şey, kim tarafından size sunuldu? Nerede sunuldu? Ne yolu ile sunuldu? … Oysa bu şeye ‘değerli’ sıfatını verebilmemiz için  o şeyin ne kadar güzel ve önemli olduğuna

    Şimdi bir sürü şey diyeceğim ama ben deyince çok önemsemeyeceksin. Yarın ünlü bir yazar yazacak alıp hemen başüstü yapacaksın. Bir şeye değer atfederken kullanılan ‘kötü’ bir yöntem var. Bu şey, kim tarafından size sunuldu? Nerede sunuldu? Ne yolu ile sunuldu? … Oysa bu şeye ‘değerli’ sıfatını verebilmemiz için  o şeyin ne kadar güzel ve önemli olduğuna

svg