Loading

All posts tagged in "blog"

  • 17 Haziran 2022

    Ne kadar hızlı ama bir o kadar da hızla uyumlandığımız zamanlar yaşıyoruz. Hangi haberi alsak etkisi iki dakika sonra geçiyor. Hayat, hızlıca kendine adapte etmeye çalışıyor bizi. Yavaşlamak esas amacımız gibi görünse de hızlıca terk ediyoruz bu inancı çünkü çok çalışmalıyız, çok koşturmalıyız, çok sevmeliyiz, çok gezmeliyiz…. Mutsuzluk ve durgunluğa, ufak bir iç sıkıntısına bile

    Ne kadar hızlı ama bir o kadar da hızla uyumlandığımız zamanlar yaşıyoruz. Hangi haberi alsak etkisi iki dakika sonra geçiyor. Hayat, hızlıca kendine adapte etmeye çalışıyor bizi. Yavaşlamak esas amacımız gibi görünse de hızlıca terk ediyoruz bu inancı çünkü çok çalışmalıyız, çok koşturmalıyız, çok sevmeliyiz, çok gezmeliyiz…. Mutsuzluk ve durgunluğa, ufak bir iç sıkıntısına bile

  • 23 Şubat 2022

    Hayatımızın neresinde olduğunu düşünüyorum bugün. Sabah ezanı mı, ikindi kahvaltısı mı, beş çayı mı, leziz bir akşam yemeği mi bilmiyorum. Bilmiyoruz. Bilmediğimiz bu zaman perdesine genişçe yayılmış, sallanan baba koltuğunda ayaklarımız havada gidip geliyoruz. Sabah önümüze konan suyu içmişiz, karnımız da doymuş ama başka kaplar da olmalı sanki insanın tatmin olması için. Başka kaplar olmalı

    Hayatımızın neresinde olduğunu düşünüyorum bugün. Sabah ezanı mı, ikindi kahvaltısı mı, beş çayı mı, leziz bir akşam yemeği mi bilmiyorum. Bilmiyoruz. Bilmediğimiz bu zaman perdesine genişçe yayılmış, sallanan baba koltuğunda ayaklarımız havada gidip geliyoruz. Sabah önümüze konan suyu içmişiz, karnımız da doymuş ama başka kaplar da olmalı sanki insanın tatmin olması için. Başka kaplar olmalı

  • 8 Ekim 2019

      Gözlerimi “Küçüğüm” şarkısına kapadım bugün… Kapalı gözümün önünden geçen denizler, sahiller, istridyeler, camlar, paslar, ölümler, geçişler, gidişler, yitişler, hıçkırıklar, sesler, sözler, hisler, yürekler… 37 yıldır kalbimin içinden geçenler, kenarından kıyısından yürüyenler, incitenler, sevip üzülmeyim diye sessizce dibinde dinlenenler, nice insan, nice kırık kalem, nice gece, nice soluk ve nice ağıt!… “Ne kadar az yol

      Gözlerimi “Küçüğüm” şarkısına kapadım bugün… Kapalı gözümün önünden geçen denizler, sahiller, istridyeler, camlar, paslar, ölümler, geçişler, gidişler, yitişler, hıçkırıklar, sesler, sözler, hisler, yürekler… 37 yıldır kalbimin içinden geçenler, kenarından kıyısından yürüyenler, incitenler, sevip üzülmeyim diye sessizce dibinde dinlenenler, nice insan, nice kırık kalem, nice gece, nice soluk ve nice ağıt!… “Ne kadar az yol

  • 14 Aralık 2018

    Hiç fark etmek istemiyorum hayatı! Farkındalık, mindfulness yeni yeni adlarla psikolojimi düzeltmeye çalışan öğretileri de istemiyorum. Hiç farkında olmadan akıp gitsin zaman istiyorum. Bunca zaman fark ederek, hissederek, yaşayarak yürüdük çakılını, dikenini, taşını gördük yolların. Acı çekerken, etlerimizi delip iç organlarımıza girsin diye uğraştık, uygunsuzca kontrol etmeye çalıştık her şeyi. Bugün şekerin esmeri bize denk

    Hiç fark etmek istemiyorum hayatı! Farkındalık, mindfulness yeni yeni adlarla psikolojimi düzeltmeye çalışan öğretileri de istemiyorum. Hiç farkında olmadan akıp gitsin zaman istiyorum. Bunca zaman fark ederek, hissederek, yaşayarak yürüdük çakılını, dikenini, taşını gördük yolların. Acı çekerken, etlerimizi delip iç organlarımıza girsin diye uğraştık, uygunsuzca kontrol etmeye çalıştık her şeyi. Bugün şekerin esmeri bize denk

  • 23 Mart 2018

    Balıklar kadar suya, Martılar kadar göğe, Çiçekler kadar yeşile, Kalabalıklar kadar yalnızlığa doy inşallah! Dualarımız soyut ve güzel, soyut ve ulaşılmaz, soyut ve canlı! Somut olmadıkça bir şey ölmüyor ki!… Ondan biz sevdiklerimize yıldız dedik! Gökyüzünde öyle her gece asılı kalıyor, bakıyor bize. Karanlıklar için büyülü bir ışık, koca koca içleri ruhlarla dolu, ruhların enerjisi

    Balıklar kadar suya, Martılar kadar göğe, Çiçekler kadar yeşile, Kalabalıklar kadar yalnızlığa doy inşallah! Dualarımız soyut ve güzel, soyut ve ulaşılmaz, soyut ve canlı! Somut olmadıkça bir şey ölmüyor ki!… Ondan biz sevdiklerimize yıldız dedik! Gökyüzünde öyle her gece asılı kalıyor, bakıyor bize. Karanlıklar için büyülü bir ışık, koca koca içleri ruhlarla dolu, ruhların enerjisi

  • 11 Ekim 2017

    Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda

    Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda

  • 15 Temmuz 2017

      Şu insan ilişkilerinin en kritik kelimesi ve ilişkilerin ilk kazısı, temeli, direği GÜVEN… İstisna aramıyorum, bir muadilini de bulamıyorum kesinlikle ister evde ister işte istersen arkadaş, dost meclisinde ol, güven senin üzerine yapıştırılmış bir marka ise sırtın yere gelmiyor!… Oluşturulması o kadar zorken kaybedilmesi çok kolay! Üstelik sadece sana bağlı da değil. Kimi zaman

      Şu insan ilişkilerinin en kritik kelimesi ve ilişkilerin ilk kazısı, temeli, direği GÜVEN… İstisna aramıyorum, bir muadilini de bulamıyorum kesinlikle ister evde ister işte istersen arkadaş, dost meclisinde ol, güven senin üzerine yapıştırılmış bir marka ise sırtın yere gelmiyor!… Oluşturulması o kadar zorken kaybedilmesi çok kolay! Üstelik sadece sana bağlı da değil. Kimi zaman

  • 6 Mayıs 2017

    Hayatımızdaki klişeler ve sınırlar daha oturacağımız evin inşaasında başlıyor. Evlerin içindeki yaşam alanları duvarlarla sınırları çizilmiş bir şekilde sunuluyor sana. Burası yatak odası, burası oturma odası, burası salon… Her odada ne yapacağın çok belli. Salondaki halin ile oturma odasındaki halin epey farklı. Bir başkasının evine gittiğinde de sana gösterilen oturma yerinde nasıl davranacağın üç aşağı

    Hayatımızdaki klişeler ve sınırlar daha oturacağımız evin inşaasında başlıyor. Evlerin içindeki yaşam alanları duvarlarla sınırları çizilmiş bir şekilde sunuluyor sana. Burası yatak odası, burası oturma odası, burası salon… Her odada ne yapacağın çok belli. Salondaki halin ile oturma odasındaki halin epey farklı. Bir başkasının evine gittiğinde de sana gösterilen oturma yerinde nasıl davranacağın üç aşağı

  • 24 Şubat 2017

    Hiçbir şeyin umurumda olmadığı, hiç kimsenin öneminin olmadığı bir yaprak daha kopuyor takvimimden. Sözcüklerimin başı sonu, ucu kıçı nerelere gidecek, kim alacak, kim bırakacak çöpün içine umurumda değil! Akan saatte nerede olduğum, kiminle olduğum, kafamın içindeki minarelerin kendini sürekli tekrar eden nidalarının ne olduğu önemli değil. Hissiyatım şu an boğazımın düğümlerine ekstra düğüm atan saatlerin

    Hiçbir şeyin umurumda olmadığı, hiç kimsenin öneminin olmadığı bir yaprak daha kopuyor takvimimden. Sözcüklerimin başı sonu, ucu kıçı nerelere gidecek, kim alacak, kim bırakacak çöpün içine umurumda değil! Akan saatte nerede olduğum, kiminle olduğum, kafamın içindeki minarelerin kendini sürekli tekrar eden nidalarının ne olduğu önemli değil. Hissiyatım şu an boğazımın düğümlerine ekstra düğüm atan saatlerin

  • 15 Nisan 2016

    Leyladan geçme faslındayken yakalandım tam da Mevla’ya varmak üzereyken… Üstümde sarı bir kelebek beni izliyordu. Tek renk kelebek mi olur ya dedim içimden, uçtu gitti nefesimin sesinden. Olur tabii, illa renkli mi olacaktı?  Kaçırdım üzerimden. Bazen kızıyorum kendime böyle. Tutarlı tutarsız içimden geçenlere hakim olamıyorum, tüy kadar hafiflere bile dokunuyor nazarım. Kalktım yerimden, bir soda

    Leyladan geçme faslındayken yakalandım tam da Mevla’ya varmak üzereyken… Üstümde sarı bir kelebek beni izliyordu. Tek renk kelebek mi olur ya dedim içimden, uçtu gitti nefesimin sesinden. Olur tabii, illa renkli mi olacaktı?  Kaçırdım üzerimden. Bazen kızıyorum kendime böyle. Tutarlı tutarsız içimden geçenlere hakim olamıyorum, tüy kadar hafiflere bile dokunuyor nazarım. Kalktım yerimden, bir soda

svg