Loading

All posts tagged in "blog"

  • 2 Temmuz 2014

    Bi maruzatım var Tanrı’m; Bildiğin üzere sınırları belirlenmiş bu ayın sonunda bayram; başında huzura aidiyet var. Mübarek aylardan geçiyor mahzun bedenimiz. Gücümüz çeperlerimizden taşar iken, yere dökülen her damlasının heba olmaması için, eteklerimizin uçlarından akan gücün, ruhumuza yeniden dönmesini sağlayacak bir sistem kurmanı rica ediyorum. İçimden dışıma akan güç ve sağlık ile kendime, özüme sevgimin

    Bi maruzatım var Tanrı’m; Bildiğin üzere sınırları belirlenmiş bu ayın sonunda bayram; başında huzura aidiyet var. Mübarek aylardan geçiyor mahzun bedenimiz. Gücümüz çeperlerimizden taşar iken, yere dökülen her damlasının heba olmaması için, eteklerimizin uçlarından akan gücün, ruhumuza yeniden dönmesini sağlayacak bir sistem kurmanı rica ediyorum. İçimden dışıma akan güç ve sağlık ile kendime, özüme sevgimin

  • 27 Haziran 2014

    Aklım ile kalbim arasında giden-gelen bi ben değilim ki! Ayakları yere basan ve düşünebilen her canlının, bu ikisinin çalışma şeklini mutlaka bir test etmişliği vardır. Niye akıl bazen gerekli, niye kalp son sözü söylemeli, niye iki organın da farklı bir sözcük hazinesi var ki, niye kimi insanın organ hiyerarşisinde bunlar farklı yerlerde duruyor ki? gibi

    Aklım ile kalbim arasında giden-gelen bi ben değilim ki! Ayakları yere basan ve düşünebilen her canlının, bu ikisinin çalışma şeklini mutlaka bir test etmişliği vardır. Niye akıl bazen gerekli, niye kalp son sözü söylemeli, niye iki organın da farklı bir sözcük hazinesi var ki, niye kimi insanın organ hiyerarşisinde bunlar farklı yerlerde duruyor ki? gibi

  • 24 Haziran 2014

    “Birinin Annesi oldum, birinin kardeşi, birinin ablası, bir iki kişinin evladı, birilerinin arkadaşı, birinin ilhamı, birinin tövbesi, birinin şükürü, birinin küfürü, birinin göz bebeği, birinin hilesi, birinin yasağı, birinin kaçağı, birinin sevdalısı oldum!” Kendime biraz heves olayım diye neden ararken, kocaman bir cümleye değdi ellerim. İşte bu yukarıdakine!… Sürekli döndüğünden midir nedir Dünya’nın kafası hep

    “Birinin Annesi oldum, birinin kardeşi, birinin ablası, bir iki kişinin evladı, birilerinin arkadaşı, birinin ilhamı, birinin tövbesi, birinin şükürü, birinin küfürü, birinin göz bebeği, birinin hilesi, birinin yasağı, birinin kaçağı, birinin sevdalısı oldum!” Kendime biraz heves olayım diye neden ararken, kocaman bir cümleye değdi ellerim. İşte bu yukarıdakine!… Sürekli döndüğünden midir nedir Dünya’nın kafası hep

  • 19 Haziran 2014

    Az ile yetinmiyorum! Şu umumi hayatımın içinde fazladan olabilecek her doza ihtiyaç duyuyorum. Fazla büyük, fazla basit ve fazla sıradan bulduğum kıyafetlerin içinde prenses lüksü ile dolanıyorum. Bir kapıyı çalıyorum ve kim açarsa açsın boynuna atlıyorum. Sanki evrenin tüm ve en fazla sevgi dağarcığı içimde toplanmış da benim dağıtıcı pozisyonum ebedi kalmış gibi!… Mesela kin

    Az ile yetinmiyorum! Şu umumi hayatımın içinde fazladan olabilecek her doza ihtiyaç duyuyorum. Fazla büyük, fazla basit ve fazla sıradan bulduğum kıyafetlerin içinde prenses lüksü ile dolanıyorum. Bir kapıyı çalıyorum ve kim açarsa açsın boynuna atlıyorum. Sanki evrenin tüm ve en fazla sevgi dağarcığı içimde toplanmış da benim dağıtıcı pozisyonum ebedi kalmış gibi!… Mesela kin

  • 9 Haziran 2014

    İthaf : “Eşimi (Direncan) kaybetmenin ardından 1 yıl geçti, kızım ile Haziran 2014′ deyiz.!”   Eseyim de geçeyim dedi rüzgar, Sana dokunmadan, saçlarının tellerini semaya uçurmadan, usul usul eseyim de gideyim dedi. Oysa öyle çok ihtiyacım vardı ki, bana koca bir rüzgarın sorgusuzca dokunmasına. Fırtınaya yakalanmaya ya da doluda şemsiyesiz kalmaya, tüm evren birlik olmuş bana

    İthaf : “Eşimi (Direncan) kaybetmenin ardından 1 yıl geçti, kızım ile Haziran 2014′ deyiz.!”   Eseyim de geçeyim dedi rüzgar, Sana dokunmadan, saçlarının tellerini semaya uçurmadan, usul usul eseyim de gideyim dedi. Oysa öyle çok ihtiyacım vardı ki, bana koca bir rüzgarın sorgusuzca dokunmasına. Fırtınaya yakalanmaya ya da doluda şemsiyesiz kalmaya, tüm evren birlik olmuş bana

  • 29 Mayıs 2014

    Zaman geçiyor, Davranışını, tutumunu, eğilimini, bakış açını değiştirebiliyorsun ama yaşadığın duygular ve onların seni nasıl hissettirdiklerini hiçbir zaman değiştiremiyorsun. Bu durum böyle kalıyor. Gelişim sürecimde, kendime ettiğim onca telkin, iyilik, sabır ve tekamülden vazgeçtim. Yaşadığım duyguları hiçbir zaman değiştiremiyorum. Birisinin yüzüne baktığımda bana hissettirdiği duygudan başkasını göremiyorum. Kaşını, gözünü, sözcüklerini, içini, dışını, iyi niyetini felan

    Zaman geçiyor, Davranışını, tutumunu, eğilimini, bakış açını değiştirebiliyorsun ama yaşadığın duygular ve onların seni nasıl hissettirdiklerini hiçbir zaman değiştiremiyorsun. Bu durum böyle kalıyor. Gelişim sürecimde, kendime ettiğim onca telkin, iyilik, sabır ve tekamülden vazgeçtim. Yaşadığım duyguları hiçbir zaman değiştiremiyorum. Birisinin yüzüne baktığımda bana hissettirdiği duygudan başkasını göremiyorum. Kaşını, gözünü, sözcüklerini, içini, dışını, iyi niyetini felan

  • 26 Mayıs 2014

    Açık olmak gerekmiyor ama ben açık konuşacağım; Sıkıldım! İnsanlığın gittiği yere el ele seyahat etmekten, geçmişte yaşadığım her hikayenin ayaklarımın  izine yapışıp beni takip edenler ile temas etmesinden sıkıldım. Baktım ki, değişmeyen bütün değişmezler ile aynı sofrada birbirimizin yüzüne bakmayarak ‘afiyet olsun’ diyoruz. Sıkıldım işte bundan da. Her olağan şey, olmayacak bir şeymiş algısı yaratıyor.

    Açık olmak gerekmiyor ama ben açık konuşacağım; Sıkıldım! İnsanlığın gittiği yere el ele seyahat etmekten, geçmişte yaşadığım her hikayenin ayaklarımın  izine yapışıp beni takip edenler ile temas etmesinden sıkıldım. Baktım ki, değişmeyen bütün değişmezler ile aynı sofrada birbirimizin yüzüne bakmayarak ‘afiyet olsun’ diyoruz. Sıkıldım işte bundan da. Her olağan şey, olmayacak bir şeymiş algısı yaratıyor.

  • 20 Mayıs 2014

    Tanrı’m bana sıradan insanların saadetinden biraz nasip et! Ya da beni “sıradan” kıl! Necip Fazıl’ın Hüsrev’inin dediği gibi; Kendimi, hayatta ölümle yüzleşebilmiş nadide şanslı kişilerden biri olarak görebilmemi sağla! Ah O kavaklar diye derdimi yakınabilmeyi ve dermanının içimdeki “kendi”mde olduğunu bilebilmeyi!… Bana öyle bir düşünce sistemi nasip et ki; gönderdiğin her şeyin hayrına inanabileyim. Gösterdiğin

    Tanrı’m bana sıradan insanların saadetinden biraz nasip et! Ya da beni “sıradan” kıl! Necip Fazıl’ın Hüsrev’inin dediği gibi; Kendimi, hayatta ölümle yüzleşebilmiş nadide şanslı kişilerden biri olarak görebilmemi sağla! Ah O kavaklar diye derdimi yakınabilmeyi ve dermanının içimdeki “kendi”mde olduğunu bilebilmeyi!… Bana öyle bir düşünce sistemi nasip et ki; gönderdiğin her şeyin hayrına inanabileyim. Gösterdiğin

  • 9 Mayıs 2014

    Bazı yerlerde süren varlığımın tek sebebinin ‘boyun eğmek’ olduğunu düşündüm. Haklıydım, içinde bulunduğum bazı ortamlarda hayatta kalabilmek için, ilk andan itibaren boyun eğdiğimin önkabulünü imzalamıştım. Bunu bilerek ve isteyerek yaptığımı, aslında bunları yapmak istememin sebebinin ‘hayatta kalmak’ ve ‘var olmak’ olduğunu hissettim. Peki; fethetse ve ölse idim? !… Kendimin imarını kendi ellerimle geçirseydim yürüdüğüm sokaklardan?

    Bazı yerlerde süren varlığımın tek sebebinin ‘boyun eğmek’ olduğunu düşündüm. Haklıydım, içinde bulunduğum bazı ortamlarda hayatta kalabilmek için, ilk andan itibaren boyun eğdiğimin önkabulünü imzalamıştım. Bunu bilerek ve isteyerek yaptığımı, aslında bunları yapmak istememin sebebinin ‘hayatta kalmak’ ve ‘var olmak’ olduğunu hissettim. Peki; fethetse ve ölse idim? !… Kendimin imarını kendi ellerimle geçirseydim yürüdüğüm sokaklardan?

  • 6 Mayıs 2014

    “Olma!” cesur insanın işidir. Çevremizde pek çok ‘olmamış’ insan ile yaşıyoruz. ‘Ham insan’ kendini hemen eleveririr. Her hangi bir kararı verirken şöyle bir bakınır etrafına. Bir göz teması, bir bakışma insanı arar kendine. Bulursa aldığı onay ile mutlu bir şekilde kararını beyan eder. Bulamazsa muallakta kalır, daha fazla düşünmek ister. Başını yönsüzce etrafa savurur. Peki

    “Olma!” cesur insanın işidir. Çevremizde pek çok ‘olmamış’ insan ile yaşıyoruz. ‘Ham insan’ kendini hemen eleveririr. Her hangi bir kararı verirken şöyle bir bakınır etrafına. Bir göz teması, bir bakışma insanı arar kendine. Bulursa aldığı onay ile mutlu bir şekilde kararını beyan eder. Bulamazsa muallakta kalır, daha fazla düşünmek ister. Başını yönsüzce etrafa savurur. Peki

svg