Loading

All posts tagged in "can"

  • 17 Haziran 2022

    Ne kadar hızlı ama bir o kadar da hızla uyumlandığımız zamanlar yaşıyoruz. Hangi haberi alsak etkisi iki dakika sonra geçiyor. Hayat, hızlıca kendine adapte etmeye çalışıyor bizi. Yavaşlamak esas amacımız gibi görünse de hızlıca terk ediyoruz bu inancı çünkü çok çalışmalıyız, çok koşturmalıyız, çok sevmeliyiz, çok gezmeliyiz…. Mutsuzluk ve durgunluğa, ufak bir iç sıkıntısına bile

    Ne kadar hızlı ama bir o kadar da hızla uyumlandığımız zamanlar yaşıyoruz. Hangi haberi alsak etkisi iki dakika sonra geçiyor. Hayat, hızlıca kendine adapte etmeye çalışıyor bizi. Yavaşlamak esas amacımız gibi görünse de hızlıca terk ediyoruz bu inancı çünkü çok çalışmalıyız, çok koşturmalıyız, çok sevmeliyiz, çok gezmeliyiz…. Mutsuzluk ve durgunluğa, ufak bir iç sıkıntısına bile

  • 16 Ağustos 2018

      Yollar daralıyor bazen. Yol istemeden gidenler yüzünden!… Anlaşılamamak, içinde biriken sözcüklerin yakıştığı yeri bulamamak, aranmak ve yorulmak!… Oluyor işte! Eskiden olsa bir güzel olumlamalar, iyi tarafından göreyim felan diye yorulmalar, pozitif düşünceye uyanmalarla zamanı geçiştirirdim de, büyüdüm! Artık olmuyor! Birşey boktan gidiyorsa boktan diyorum, iyi ise iyi, ahmakça ise ahmakça!… Neyse o, artık yaşadıklarım.

      Yollar daralıyor bazen. Yol istemeden gidenler yüzünden!… Anlaşılamamak, içinde biriken sözcüklerin yakıştığı yeri bulamamak, aranmak ve yorulmak!… Oluyor işte! Eskiden olsa bir güzel olumlamalar, iyi tarafından göreyim felan diye yorulmalar, pozitif düşünceye uyanmalarla zamanı geçiştirirdim de, büyüdüm! Artık olmuyor! Birşey boktan gidiyorsa boktan diyorum, iyi ise iyi, ahmakça ise ahmakça!… Neyse o, artık yaşadıklarım.

  • 11 Ekim 2017

    Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda

    Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda

  • 8 Nisan 2016

    Maslow’un ihtiyaç pramidine göre insan aşağıdaki sıra ile ihtiyaçlarını karşılayabilirse, en son basamak olan kendini gerçekleştirme evresine ulaşabiliyor. Yunan filozoflarına da söylenen “karınları tok tabii düşünürler!…” eleştirisini besleyen ve Maslow’a göre de insan bunlardan birini karşılayamazsa bir üst basamağa çıkamaz diyen bu kuram insanı düşünmeye sevk ediyor. Fizyolojik ihtiyaçlar Güvenlik ihtiyacı Ait olma ihtiyacı Sevgi

    Maslow’un ihtiyaç pramidine göre insan aşağıdaki sıra ile ihtiyaçlarını karşılayabilirse, en son basamak olan kendini gerçekleştirme evresine ulaşabiliyor. Yunan filozoflarına da söylenen “karınları tok tabii düşünürler!…” eleştirisini besleyen ve Maslow’a göre de insan bunlardan birini karşılayamazsa bir üst basamağa çıkamaz diyen bu kuram insanı düşünmeye sevk ediyor. Fizyolojik ihtiyaçlar Güvenlik ihtiyacı Ait olma ihtiyacı Sevgi

  • 24 Mart 2016

    Çorabımın tekini tersten giymişim, tekini düzden. Saçımda alakasız bir yerde çiçekli bir toka unutmuşum ve öylece koca bir gün bitirmişim.  İçimde gamze çukurluğunda bir boşluk var, sürekli deliniyor ve yanındakileri de kendi boşluğuna ittikçe büyüyor. Ne bileyim, parmağımda yaprak sarmışım da sanki yeşili kalmış bir renksizlik var, koyu gördüğüm alanları çoğalmış gözlerimin. Yakını da uzağı

    Çorabımın tekini tersten giymişim, tekini düzden. Saçımda alakasız bir yerde çiçekli bir toka unutmuşum ve öylece koca bir gün bitirmişim.  İçimde gamze çukurluğunda bir boşluk var, sürekli deliniyor ve yanındakileri de kendi boşluğuna ittikçe büyüyor. Ne bileyim, parmağımda yaprak sarmışım da sanki yeşili kalmış bir renksizlik var, koyu gördüğüm alanları çoğalmış gözlerimin. Yakını da uzağı

  • 3 Mart 2016

    En son ne zaman kendinizi çıplak hissettiniz? Hayatımız bir sürü çelik zırhdan ibaret. Hangi ana-babadan doğduğumuz, hangi şehirde büyüdüğümüz, hangi yemekleri yediğimiz, hangi akraba-eş-dost ile çevrildiğimiz, hangi mısralarda gözlerimizi gezdirdiğimiz, hangi okullarda okuduğumuz ya da okuyabildiğimiz, hangi muhitin çocuğu olduğumuz, hangi dilleri bildiğimiz, hangi insanların akranı olduğumuz ve bunun gibi daha niceleri.  Üstelik sosyal medya

    En son ne zaman kendinizi çıplak hissettiniz? Hayatımız bir sürü çelik zırhdan ibaret. Hangi ana-babadan doğduğumuz, hangi şehirde büyüdüğümüz, hangi yemekleri yediğimiz, hangi akraba-eş-dost ile çevrildiğimiz, hangi mısralarda gözlerimizi gezdirdiğimiz, hangi okullarda okuduğumuz ya da okuyabildiğimiz, hangi muhitin çocuğu olduğumuz, hangi dilleri bildiğimiz, hangi insanların akranı olduğumuz ve bunun gibi daha niceleri.  Üstelik sosyal medya

  • 15 Ocak 2016

    “Belki de bu kadar güzel ağladığın için ağlattı seni Tanrı!…” Hayat insanı çok garip teselli ediyor! Yaşadığın şeyin boyutuna göre teselli miktarın artıyor. Her zaman da birisi sana iyi geliyor ve alıp başucuna koyuyorsun! Yıldızların ışığı, rengi, sesi, kokusu gibi tüm betimleyici sıfatları gecelerine diziyorsun. Boncuk kolyeler gibi sözcüklerin… Tek tek, renkli renkli sıralanıyor ve

    “Belki de bu kadar güzel ağladığın için ağlattı seni Tanrı!…” Hayat insanı çok garip teselli ediyor! Yaşadığın şeyin boyutuna göre teselli miktarın artıyor. Her zaman da birisi sana iyi geliyor ve alıp başucuna koyuyorsun! Yıldızların ışığı, rengi, sesi, kokusu gibi tüm betimleyici sıfatları gecelerine diziyorsun. Boncuk kolyeler gibi sözcüklerin… Tek tek, renkli renkli sıralanıyor ve

  • 21 Ekim 2015

    Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir

    Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir

  • 29 Eylül 2015

    !Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten

    !Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten

  • 1 Nisan 2015

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

svg