Loading

All posts tagged in "can"

  • 18 Kasım 2013

    Bir dakika! Bir yanlışınız var! İçinde yaşadığım muazzam ortamdan, ekmeğin elden, suyun gölden yendiği bir mekandan, sıcacık, tatlı su ile bezeli bir evden, parmağımı emerek hayal kurduğum bir sahneden beni zorla çıkarıp, adıma da “Doğdu!” diyorsunuz. Ben şimdi doğdum mu? Bir düşünsenize, çırılçıplak, titrek ağlamalarıma aldırmadan, temizlediniz bedenimi. Yaşadığım rüya kentin tüm izlerini nemli bir

    Bir dakika! Bir yanlışınız var! İçinde yaşadığım muazzam ortamdan, ekmeğin elden, suyun gölden yendiği bir mekandan, sıcacık, tatlı su ile bezeli bir evden, parmağımı emerek hayal kurduğum bir sahneden beni zorla çıkarıp, adıma da “Doğdu!” diyorsunuz. Ben şimdi doğdum mu? Bir düşünsenize, çırılçıplak, titrek ağlamalarıma aldırmadan, temizlediniz bedenimi. Yaşadığım rüya kentin tüm izlerini nemli bir

  • 15 Kasım 2013

    Kanıt arıyorum! İnanmak için ciddi kanıtlara ihtiyaç duyuyorum. Korkmuyorum sonuçlarından, sevmiyorsan ispatlayamayacaksın, seviyorsan gözümün içine sokacaksın, sevgini. Ciddi anlamda kanıtlar istiyorum. Benim iyiliğimi ne kadar çok istediğini, ne kadar güzel gördüğünü sözlerimin içini, ne kadar çok yer işgal ettiğimi ispatlamanı bekliyorum. Uzayda ve mekânda değil, kalbinde ve yüreğinde hangi koltukta oturduğumun bir görüntüsünü göstermeni bekliyorum.

    Kanıt arıyorum! İnanmak için ciddi kanıtlara ihtiyaç duyuyorum. Korkmuyorum sonuçlarından, sevmiyorsan ispatlayamayacaksın, seviyorsan gözümün içine sokacaksın, sevgini. Ciddi anlamda kanıtlar istiyorum. Benim iyiliğimi ne kadar çok istediğini, ne kadar güzel gördüğünü sözlerimin içini, ne kadar çok yer işgal ettiğimi ispatlamanı bekliyorum. Uzayda ve mekânda değil, kalbinde ve yüreğinde hangi koltukta oturduğumun bir görüntüsünü göstermeni bekliyorum.

  • 13 Kasım 2013

    Saklanmak, aslında seni birinin bulmamasını, görmemesini istemek değildir. Saklanmak, insanın içindeki şiddetli bulunma isteğindendir!… Kendimi sakladığım türlü zamanlarımdan gövdem ile geçerken düşündüm de aslında ben, en çok ortaya çıkmak istediğim, en çok göze batmak, en çok yüreğe dokunmak, en çok beni bulsunlar istediğim zamanlarda saklanmayı seçmişim. Bu sonuç ile öyle bir irkildim ki… Ruhumuza yerleşen

    Saklanmak, aslında seni birinin bulmamasını, görmemesini istemek değildir. Saklanmak, insanın içindeki şiddetli bulunma isteğindendir!… Kendimi sakladığım türlü zamanlarımdan gövdem ile geçerken düşündüm de aslında ben, en çok ortaya çıkmak istediğim, en çok göze batmak, en çok yüreğe dokunmak, en çok beni bulsunlar istediğim zamanlarda saklanmayı seçmişim. Bu sonuç ile öyle bir irkildim ki… Ruhumuza yerleşen

  • 8 Kasım 2013

    Benden yazmam beklenen kelimeler var iken, sırf bekletmek istediğim için yazmaya başlamadığım cümleler var. Kafamdaki şarkılardan geçen kişiler, şimdi bi otursam birkaç şişe deviresim var ama bir de AMA var! Suç var, günah var, mübah var, sevap var, iyi niyet, kötü niyet, sapık zihniyet var. El alem, konu-komşu, eş-dost, gereksiz akraba var. Çok kırgınım desem

    Benden yazmam beklenen kelimeler var iken, sırf bekletmek istediğim için yazmaya başlamadığım cümleler var. Kafamdaki şarkılardan geçen kişiler, şimdi bi otursam birkaç şişe deviresim var ama bir de AMA var! Suç var, günah var, mübah var, sevap var, iyi niyet, kötü niyet, sapık zihniyet var. El alem, konu-komşu, eş-dost, gereksiz akraba var. Çok kırgınım desem

  • 7 Kasım 2013

    Şimdi bu okuduklarının hepsinin senin ağzından çıkmış kelimeler olduğunu düşünmeni istiyorum. Kimsesiz ve ıssız bir dağın başındasın, ne söylersen karşı dağlardan sana dönen bir cevabı var, kimsesizsin ama yalnız değilsin yani! Güzel, çadırının içindeki azıkların yanına biraz da “umut” ekleyebilmen için çok güzel bir ifade bu. Bazen yalnız olmadığını kendine dönen sesinden anlayabilirsin. Sana cevap

    Şimdi bu okuduklarının hepsinin senin ağzından çıkmış kelimeler olduğunu düşünmeni istiyorum. Kimsesiz ve ıssız bir dağın başındasın, ne söylersen karşı dağlardan sana dönen bir cevabı var, kimsesizsin ama yalnız değilsin yani! Güzel, çadırının içindeki azıkların yanına biraz da “umut” ekleyebilmen için çok güzel bir ifade bu. Bazen yalnız olmadığını kendine dönen sesinden anlayabilirsin. Sana cevap

  • 1 Kasım 2013

    Aşk’mı aradın? Bulamadın mı? Bak, şimdi şu koca parantezde anlatacağım. “ ( Biliyorum, üzerimden kalkan toz seni kirletti biraz. Bende azıcık kalan Aşk’ın bir zerresini öksürürken yüzüne bulaştırdım. Aklımın içindeki sevdayı seninle hiç ilgisi olmadığı halde sana adadım. Yüreğimin yarasına müdahele ettiğim ilacın kırmızısı da senin kalbine aktı biliyorum. Özür dilerim. Ben, buradan geçer iken

    Aşk’mı aradın? Bulamadın mı? Bak, şimdi şu koca parantezde anlatacağım. “ ( Biliyorum, üzerimden kalkan toz seni kirletti biraz. Bende azıcık kalan Aşk’ın bir zerresini öksürürken yüzüne bulaştırdım. Aklımın içindeki sevdayı seninle hiç ilgisi olmadığı halde sana adadım. Yüreğimin yarasına müdahele ettiğim ilacın kırmızısı da senin kalbine aktı biliyorum. Özür dilerim. Ben, buradan geçer iken

  • 23 Ekim 2013

    Önce şu önünde dikilmiş duran insanları tek tek temizleyeceksin. Arkalarından omuzlarına vurup, “lütfen önümden çekilir misiniz?” diyeceksin. Kimisi hemen, kimisi bir müddet sonra, kimisi biraz daha fazla süre sonra muhakkak çekilecektir. Biliyorum bazıları ısrarla önünde durmaya devam edecek, senin ikazını ilk başta dinleyip çekilecek ama hemen ardından tekrar yerini alacak senin önünde. Biliyorum böyleleri her

    Önce şu önünde dikilmiş duran insanları tek tek temizleyeceksin. Arkalarından omuzlarına vurup, “lütfen önümden çekilir misiniz?” diyeceksin. Kimisi hemen, kimisi bir müddet sonra, kimisi biraz daha fazla süre sonra muhakkak çekilecektir. Biliyorum bazıları ısrarla önünde durmaya devam edecek, senin ikazını ilk başta dinleyip çekilecek ama hemen ardından tekrar yerini alacak senin önünde. Biliyorum böyleleri her

  • 8 Ekim 2013

    Bu çiçekleri kim dikiyor benim kalbime? Kim seriyor körpecik tohumları yüreğime? Ben gecelerden korkar iken, sabah uyanır uyanmaz, korktuğum gecelerimin hediyesi doğuyor günüme. Kalbimdeki çiçeklerin kokuları, yüreğimdeki tohumların kıpırtıları düşüyor gözlerimin önüne. Kaç zamandır, kalbime çiçekleri her sabah bıkmadan usanmadan hediye eden kişiyi arar iken, bugün ahiretteki sevdiğimin sessiz sedasız ellerinden, bana hediye diye bırakıldığını

    Bu çiçekleri kim dikiyor benim kalbime? Kim seriyor körpecik tohumları yüreğime? Ben gecelerden korkar iken, sabah uyanır uyanmaz, korktuğum gecelerimin hediyesi doğuyor günüme. Kalbimdeki çiçeklerin kokuları, yüreğimdeki tohumların kıpırtıları düşüyor gözlerimin önüne. Kaç zamandır, kalbime çiçekleri her sabah bıkmadan usanmadan hediye eden kişiyi arar iken, bugün ahiretteki sevdiğimin sessiz sedasız ellerinden, bana hediye diye bırakıldığını

  • 8 Ekim 2013

    “Dağda açan çiçek şehirde büyümez…” Demiştin bana. Dinlediğin her şarkının içine konmuş hüznün kokusunu alamamış olabilirim, tam manası ile senin sevgi dediğin şeyin içine girememiş olabilirim ama senin haksızlığa karşı, özgür düşüncelerinin kilitlenmesine, cahil zihinlere, sevgisiz yüreklere, acımasız yorumlara, anlayışsız beyinlere, haksız ‘hak’lara karşı hep sürdürdüğün mücadeleye, direnişe ben sahip çıkacağım. Mekanımızın önemi yok, sen

    “Dağda açan çiçek şehirde büyümez…” Demiştin bana. Dinlediğin her şarkının içine konmuş hüznün kokusunu alamamış olabilirim, tam manası ile senin sevgi dediğin şeyin içine girememiş olabilirim ama senin haksızlığa karşı, özgür düşüncelerinin kilitlenmesine, cahil zihinlere, sevgisiz yüreklere, acımasız yorumlara, anlayışsız beyinlere, haksız ‘hak’lara karşı hep sürdürdüğün mücadeleye, direnişe ben sahip çıkacağım. Mekanımızın önemi yok, sen

  • 8 Ekim 2013

    Öyle kırılgan ki gönlüm, bir tane kötü laf, bir tane gülmeyen bakış ve bir tane çıplak soru işareti bile yakıyor canımı. Kimin kafasından ne geçiyor diye düşünmekten idrak yollarım iltahaplanmış, bir tane mikrop ölsün diye de sevdiğim diğer miropları öldüremiyorum. İnsan ona zarar veren mikrop için bile endişelenir mi? Evet, öyle bir yerdeyim ki bir

    Öyle kırılgan ki gönlüm, bir tane kötü laf, bir tane gülmeyen bakış ve bir tane çıplak soru işareti bile yakıyor canımı. Kimin kafasından ne geçiyor diye düşünmekten idrak yollarım iltahaplanmış, bir tane mikrop ölsün diye de sevdiğim diğer miropları öldüremiyorum. İnsan ona zarar veren mikrop için bile endişelenir mi? Evet, öyle bir yerdeyim ki bir

svg