Loading

All posts tagged in "deneme"

  • 8 Nisan 2016

    Maslow’un ihtiyaç pramidine göre insan aşağıdaki sıra ile ihtiyaçlarını karşılayabilirse, en son basamak olan kendini gerçekleştirme evresine ulaşabiliyor. Yunan filozoflarına da söylenen “karınları tok tabii düşünürler!…” eleştirisini besleyen ve Maslow’a göre de insan bunlardan birini karşılayamazsa bir üst basamağa çıkamaz diyen bu kuram insanı düşünmeye sevk ediyor. Fizyolojik ihtiyaçlar Güvenlik ihtiyacı Ait olma ihtiyacı Sevgi

    Maslow’un ihtiyaç pramidine göre insan aşağıdaki sıra ile ihtiyaçlarını karşılayabilirse, en son basamak olan kendini gerçekleştirme evresine ulaşabiliyor. Yunan filozoflarına da söylenen “karınları tok tabii düşünürler!…” eleştirisini besleyen ve Maslow’a göre de insan bunlardan birini karşılayamazsa bir üst basamağa çıkamaz diyen bu kuram insanı düşünmeye sevk ediyor. Fizyolojik ihtiyaçlar Güvenlik ihtiyacı Ait olma ihtiyacı Sevgi

  • 24 Mart 2016

    Çorabımın tekini tersten giymişim, tekini düzden. Saçımda alakasız bir yerde çiçekli bir toka unutmuşum ve öylece koca bir gün bitirmişim.  İçimde gamze çukurluğunda bir boşluk var, sürekli deliniyor ve yanındakileri de kendi boşluğuna ittikçe büyüyor. Ne bileyim, parmağımda yaprak sarmışım da sanki yeşili kalmış bir renksizlik var, koyu gördüğüm alanları çoğalmış gözlerimin. Yakını da uzağı

    Çorabımın tekini tersten giymişim, tekini düzden. Saçımda alakasız bir yerde çiçekli bir toka unutmuşum ve öylece koca bir gün bitirmişim.  İçimde gamze çukurluğunda bir boşluk var, sürekli deliniyor ve yanındakileri de kendi boşluğuna ittikçe büyüyor. Ne bileyim, parmağımda yaprak sarmışım da sanki yeşili kalmış bir renksizlik var, koyu gördüğüm alanları çoğalmış gözlerimin. Yakını da uzağı

  • 3 Mart 2016

    En son ne zaman kendinizi çıplak hissettiniz? Hayatımız bir sürü çelik zırhdan ibaret. Hangi ana-babadan doğduğumuz, hangi şehirde büyüdüğümüz, hangi yemekleri yediğimiz, hangi akraba-eş-dost ile çevrildiğimiz, hangi mısralarda gözlerimizi gezdirdiğimiz, hangi okullarda okuduğumuz ya da okuyabildiğimiz, hangi muhitin çocuğu olduğumuz, hangi dilleri bildiğimiz, hangi insanların akranı olduğumuz ve bunun gibi daha niceleri.  Üstelik sosyal medya

    En son ne zaman kendinizi çıplak hissettiniz? Hayatımız bir sürü çelik zırhdan ibaret. Hangi ana-babadan doğduğumuz, hangi şehirde büyüdüğümüz, hangi yemekleri yediğimiz, hangi akraba-eş-dost ile çevrildiğimiz, hangi mısralarda gözlerimizi gezdirdiğimiz, hangi okullarda okuduğumuz ya da okuyabildiğimiz, hangi muhitin çocuğu olduğumuz, hangi dilleri bildiğimiz, hangi insanların akranı olduğumuz ve bunun gibi daha niceleri.  Üstelik sosyal medya

  • 8 Şubat 2016

      Hepimiz birbirimizi çok sevdiğimizi ve hep çok sevmeye devam edeceğimizi söyleriz. Bunu duymak ve bu soyut kelimelere güvenmek bile insanı çok keyiflendiren bir şey. Ama biribirimize söylediğimiz bu sevgi sözcüklerini aynı zamanda bir duygu olarak hissettirebiliyor muyuz? Sevgimizi her zaman gözlerimizin içine baka baka gösterebiliyor muyuz? Kitabın ana karakteri Begüm de ailesi tarafından sevildiğini

      Hepimiz birbirimizi çok sevdiğimizi ve hep çok sevmeye devam edeceğimizi söyleriz. Bunu duymak ve bu soyut kelimelere güvenmek bile insanı çok keyiflendiren bir şey. Ama biribirimize söylediğimiz bu sevgi sözcüklerini aynı zamanda bir duygu olarak hissettirebiliyor muyuz? Sevgimizi her zaman gözlerimizin içine baka baka gösterebiliyor muyuz? Kitabın ana karakteri Begüm de ailesi tarafından sevildiğini

  • 5 Şubat 2016

    Tanımlama ihtiyacı duymayan zihinlerle dolu etrafımız ve önüne gelene en hızlı adapte olabilen bir tür olarak yaratılmış ‘insan’!… Sosyal medya serüvenimize “ya facebook diye bir şey çıkmış, ilk okul arkadaşını buluyormuşsun!” söylentileri ile başladık. Maceranın başında hepimiz çok ilkeldik. Kullanıcı adı almak ile omzumuza eklenen bir sıfatımız oldu. Şifre ve Parola hayatımızda ilk özellerimizdendi ve

    Tanımlama ihtiyacı duymayan zihinlerle dolu etrafımız ve önüne gelene en hızlı adapte olabilen bir tür olarak yaratılmış ‘insan’!… Sosyal medya serüvenimize “ya facebook diye bir şey çıkmış, ilk okul arkadaşını buluyormuşsun!” söylentileri ile başladık. Maceranın başında hepimiz çok ilkeldik. Kullanıcı adı almak ile omzumuza eklenen bir sıfatımız oldu. Şifre ve Parola hayatımızda ilk özellerimizdendi ve

  • 15 Ocak 2016

    “Belki de bu kadar güzel ağladığın için ağlattı seni Tanrı!…” Hayat insanı çok garip teselli ediyor! Yaşadığın şeyin boyutuna göre teselli miktarın artıyor. Her zaman da birisi sana iyi geliyor ve alıp başucuna koyuyorsun! Yıldızların ışığı, rengi, sesi, kokusu gibi tüm betimleyici sıfatları gecelerine diziyorsun. Boncuk kolyeler gibi sözcüklerin… Tek tek, renkli renkli sıralanıyor ve

    “Belki de bu kadar güzel ağladığın için ağlattı seni Tanrı!…” Hayat insanı çok garip teselli ediyor! Yaşadığın şeyin boyutuna göre teselli miktarın artıyor. Her zaman da birisi sana iyi geliyor ve alıp başucuna koyuyorsun! Yıldızların ışığı, rengi, sesi, kokusu gibi tüm betimleyici sıfatları gecelerine diziyorsun. Boncuk kolyeler gibi sözcüklerin… Tek tek, renkli renkli sıralanıyor ve

  • 21 Ekim 2015

    Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir

    Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir

  • 29 Eylül 2015

    !Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten

    !Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten

  • 2 Eylül 2015

    Bir sedir döşek, azıcık sert ve seni kendi üzerinde tutarken sana varlığını hissettirecek, Şöyle az bir şeker ve üzerine dökülen sıcak bir çay, kaşığın her dönüşünde kulağını delen yırtık sesi… Annenin mutfakta gördüğü işin şakırtısı ve bulaşık tabakların onun ellerinde hunharca çitilenişi, Belki bir kış mevsimidir ve soba sana sıcak sıcak bağırıyordur. Bilmem kaç kuşak

    Bir sedir döşek, azıcık sert ve seni kendi üzerinde tutarken sana varlığını hissettirecek, Şöyle az bir şeker ve üzerine dökülen sıcak bir çay, kaşığın her dönüşünde kulağını delen yırtık sesi… Annenin mutfakta gördüğü işin şakırtısı ve bulaşık tabakların onun ellerinde hunharca çitilenişi, Belki bir kış mevsimidir ve soba sana sıcak sıcak bağırıyordur. Bilmem kaç kuşak

  • 24 Nisan 2015

    Bir yerlerde duruyordu ama bulamıyordum, Aslında yakındım ama “soğuuuuk” diye bağırıyordu çevreleyenlerim. Peşinden gittiğim şey gölge kadar silik ve gerçekti. Müziğin basını ve zorlukların derecesini arttırmışlardı… Tahterevallide beni kaldıracak karşımdaki koltuğa sürekli ağırlık koyanlar vardı! Ben havalanırken, içine biteviye hava çekenler, salıncaktaki ilk hızım için arkamdan itmeyenler, nazar boncuklarımı alıp alıp kaçan tembihli çocuklar, sigarayı

    Bir yerlerde duruyordu ama bulamıyordum, Aslında yakındım ama “soğuuuuk” diye bağırıyordu çevreleyenlerim. Peşinden gittiğim şey gölge kadar silik ve gerçekti. Müziğin basını ve zorlukların derecesini arttırmışlardı… Tahterevallide beni kaldıracak karşımdaki koltuğa sürekli ağırlık koyanlar vardı! Ben havalanırken, içine biteviye hava çekenler, salıncaktaki ilk hızım için arkamdan itmeyenler, nazar boncuklarımı alıp alıp kaçan tembihli çocuklar, sigarayı

svg