Loading

All posts tagged in "deneme"

  • 20 Nisan 2015

    Kendimi ıspatlamaktan vazgeçtim! : İnsan hiçbir zaman kendini bir şeyi ispatlamak zorunda hissettiği zamanlardaki kadar çok efor sarf etmiyor. Bunu anladığımdan beri, azıcık da kendime kalsın enerjim deyip, bundan vazgeçtim. Kimsenin, hiçbir zihniyetin bir şeylerin ispatlanabilir olduğunu bilmesine izin vermeyeceğim. Önlerine koyacağım, bu gerçektir ister al kullan ister bırak öyle kalsın diyeceğim. İyileşmesini istediğim yaralarım

    Kendimi ıspatlamaktan vazgeçtim! : İnsan hiçbir zaman kendini bir şeyi ispatlamak zorunda hissettiği zamanlardaki kadar çok efor sarf etmiyor. Bunu anladığımdan beri, azıcık da kendime kalsın enerjim deyip, bundan vazgeçtim. Kimsenin, hiçbir zihniyetin bir şeylerin ispatlanabilir olduğunu bilmesine izin vermeyeceğim. Önlerine koyacağım, bu gerçektir ister al kullan ister bırak öyle kalsın diyeceğim. İyileşmesini istediğim yaralarım

  • 9 Nisan 2015

    “Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek

    “Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek

  • 1 Nisan 2015

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

  • 13 Mart 2015

    Bir sürü çaresiz ve zengin insan olmasa idi, eskiden arkadaşlar arasında, büyük-küçük arasında geçen diyolaglarda verilen ‘Hayat dersi’nin şimdilerde profesyonellerce verilen ‘koç’luk hizmetine dönüşmüş hali ciddi maliyetler yaratmazdı!… Hayatınıza ‘yön’ verecek, profesyonel hizmetlerin akıl almaz fiyatlarını duyunca insanların para kazanma yöntemlerini çok abes buluyorum. Bana göre içeriğinde;  ‘ukala’, ‘hızlı yanıt alınmaz’, ‘iş yapım sürecini uzatır’,

    Bir sürü çaresiz ve zengin insan olmasa idi, eskiden arkadaşlar arasında, büyük-küçük arasında geçen diyolaglarda verilen ‘Hayat dersi’nin şimdilerde profesyonellerce verilen ‘koç’luk hizmetine dönüşmüş hali ciddi maliyetler yaratmazdı!… Hayatınıza ‘yön’ verecek, profesyonel hizmetlerin akıl almaz fiyatlarını duyunca insanların para kazanma yöntemlerini çok abes buluyorum. Bana göre içeriğinde;  ‘ukala’, ‘hızlı yanıt alınmaz’, ‘iş yapım sürecini uzatır’,

  • 10 Şubat 2015

    Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve

    Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve

  • 30 Ocak 2015

    Bir zamanın başı, bir zamanın sonu, Gidenlerin kalanlara eşitlendiği ahir bir sevda boşluğu, Yakın mı, uzak mı bilemediğin insanların sırıtkan bakışları, Bir yandan eline uzanan çiçekler bir yandan elinle diktiklerin, Parmaklarının içi bakteri kokan topraklarla cilalı!…. Az kaldı gibi ama çok da var gibi yaşıyoruz. Dilediklerimiz ayağımıza geliyor, memnun görünüyoruz. Mutlu görünmeyi unuttuk sanırım. Sadece

    Bir zamanın başı, bir zamanın sonu, Gidenlerin kalanlara eşitlendiği ahir bir sevda boşluğu, Yakın mı, uzak mı bilemediğin insanların sırıtkan bakışları, Bir yandan eline uzanan çiçekler bir yandan elinle diktiklerin, Parmaklarının içi bakteri kokan topraklarla cilalı!…. Az kaldı gibi ama çok da var gibi yaşıyoruz. Dilediklerimiz ayağımıza geliyor, memnun görünüyoruz. Mutlu görünmeyi unuttuk sanırım. Sadece

  • 16 Ocak 2015

    Kimi zaman ‘adanmış’, kimi zaman ‘yarım kalmış’, kimi zaman ‘bütünüyle var’ olan mevcudiyetim ile geçtiğimiz günlerden kendime bir sürü not alıyorum. Minicik hatıra defterimi gittiğim her yere götürüyorum, kalemimin kırıla kırıla kopan parçalarından bana kalanı ile yazıyorum da yazıyorum… Bir şarkı çıkıyor, biri bir şiir yazıyor, birisi acayip aşık oluyor, ellerini titrete tirete klavyeye dokunuyor

    Kimi zaman ‘adanmış’, kimi zaman ‘yarım kalmış’, kimi zaman ‘bütünüyle var’ olan mevcudiyetim ile geçtiğimiz günlerden kendime bir sürü not alıyorum. Minicik hatıra defterimi gittiğim her yere götürüyorum, kalemimin kırıla kırıla kopan parçalarından bana kalanı ile yazıyorum da yazıyorum… Bir şarkı çıkıyor, biri bir şiir yazıyor, birisi acayip aşık oluyor, ellerini titrete tirete klavyeye dokunuyor

  • 30 Aralık 2014

    Bir dizi yeni yıl duası ile, bu yılı bitirmek istiyor ve gireceğimiz yıla ‘dua’larımı hediye etmek istiyorum. Anladım ki içsel taleplerin kuvveti ile doğru orantılı imiş gerçek olma ihtimali!… En başta; Sağlığımız ayak üşümesi, baş ağrısı, mide krampı, hafif baş dönmesi, kısık ateş, birazcık öksürük ve şarıldayan burun akıntısından öteye, fazlaya gitmesin istiyorum. Ve eğer

    Bir dizi yeni yıl duası ile, bu yılı bitirmek istiyor ve gireceğimiz yıla ‘dua’larımı hediye etmek istiyorum. Anladım ki içsel taleplerin kuvveti ile doğru orantılı imiş gerçek olma ihtimali!… En başta; Sağlığımız ayak üşümesi, baş ağrısı, mide krampı, hafif baş dönmesi, kısık ateş, birazcık öksürük ve şarıldayan burun akıntısından öteye, fazlaya gitmesin istiyorum. Ve eğer

  • 12 Aralık 2014

    Bir aydınlık bir aydınlık ki çehren, yarıda bulmalı bu zuhuru evren. Artının eksi ile uyumsuz uyumu gibi bazı cümlelerdeki boşluk sehven. Ne diyelim de bir disko topu kadar ahenkli olalım diye düşünürken, yarım testi aşk dolmuş ağzının içine birden. Şu dünyada bir tombola edecekken, kıçı kırık otuzlu bir rakam kaybolmuş hızla ellerinden. Sağlim mi sağ

    Bir aydınlık bir aydınlık ki çehren, yarıda bulmalı bu zuhuru evren. Artının eksi ile uyumsuz uyumu gibi bazı cümlelerdeki boşluk sehven. Ne diyelim de bir disko topu kadar ahenkli olalım diye düşünürken, yarım testi aşk dolmuş ağzının içine birden. Şu dünyada bir tombola edecekken, kıçı kırık otuzlu bir rakam kaybolmuş hızla ellerinden. Sağlim mi sağ

  • 2 Aralık 2014

    Hayat, tırnaklarını gizli gizli yeyip, düğünde dernekde kendini kamufüle eden bir ergen gibi davranıyor. Tüm sonuç kendisinin aleyhine ve bariz iken, bir bukelamun hareketine bürünüp asla asıl rengini belli etmiyor. Bu ne böyle diye çıkıştım yine kendisine! Bir utangaç, bir ürkek, bir korkak bakışlar ile baktı güzel çehreme; yakındır dedi. Ne yakındır dedim. Yakındır işte

    Hayat, tırnaklarını gizli gizli yeyip, düğünde dernekde kendini kamufüle eden bir ergen gibi davranıyor. Tüm sonuç kendisinin aleyhine ve bariz iken, bir bukelamun hareketine bürünüp asla asıl rengini belli etmiyor. Bu ne böyle diye çıkıştım yine kendisine! Bir utangaç, bir ürkek, bir korkak bakışlar ile baktı güzel çehreme; yakındır dedi. Ne yakındır dedim. Yakındır işte

svg