Loading

All posts tagged in "diren"

  • 22 Aralık 2015

    Hep bir ‘neden’ üzerine kurulu dünyam! Bir sürü şey bir nedenle oldu ve bir başka nedenle bitti. Bir sürü şey bir neden için kafamda yer etti, bir sürü şey de başka bir neden için zihnimden düştü geberdi!… Bunu tekrarladıkça yaşadığım olaylar zincirine çok anlam verebiliyorum. Ve sanki güzelleştiriyorum, elimi değip bıraktığım her şeyi, gözlerine bakıp

    Hep bir ‘neden’ üzerine kurulu dünyam! Bir sürü şey bir nedenle oldu ve bir başka nedenle bitti. Bir sürü şey bir neden için kafamda yer etti, bir sürü şey de başka bir neden için zihnimden düştü geberdi!… Bunu tekrarladıkça yaşadığım olaylar zincirine çok anlam verebiliyorum. Ve sanki güzelleştiriyorum, elimi değip bıraktığım her şeyi, gözlerine bakıp

  • 21 Ekim 2015

    Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir

    Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir

  • 29 Eylül 2015

    !Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten

    !Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten

  • 15 Mayıs 2015

    Gezinirken sokaklarda burnuna taze gübre kokuları geliyor, üzerine ekilen ne varsa sere serpe büyüteceğini bildiğin için sana hoş gelen bu kokunun muhteviyatı sadece bir dışkı işte… Dallarda ise mor leylaklar yaymış kendilerini, güneşe el açar gibi tüm güzelliklerini sergilemekteler. Onların bu bahar halleri, kokuları ve güzellikleri ile sanki Tanrı’nın insanlarına sunduğu bir antidepresanlar… Dolaptaki pasiflora

    Gezinirken sokaklarda burnuna taze gübre kokuları geliyor, üzerine ekilen ne varsa sere serpe büyüteceğini bildiğin için sana hoş gelen bu kokunun muhteviyatı sadece bir dışkı işte… Dallarda ise mor leylaklar yaymış kendilerini, güneşe el açar gibi tüm güzelliklerini sergilemekteler. Onların bu bahar halleri, kokuları ve güzellikleri ile sanki Tanrı’nın insanlarına sunduğu bir antidepresanlar… Dolaptaki pasiflora

  • 9 Nisan 2015

    “Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek

    “Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek

  • 1 Nisan 2015

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

    “Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda

  • 20 Mart 2015

    Bir anlam verememek ile bir anlam bulamamak ikizliğinde düşünüp duruyordum. ‘Geçici’ şeylerin sevilme sorunsalında kafamın taşlara değen kısmını çıkardım. 🙂 İnsanın kendisi de yeryüzünde gelip-geçici bir varlık olduğundan mıdır her türlü ‘geçici’ arkadaşlık, sevgi ve zamanlara değer vermesi!… İnsan insan olalı nice sevdanın, nice duygunun, nice tutkunun peşinden gitti-geldi. Hepsinde de bir ‘geçici’ olma durumu

    Bir anlam verememek ile bir anlam bulamamak ikizliğinde düşünüp duruyordum. ‘Geçici’ şeylerin sevilme sorunsalında kafamın taşlara değen kısmını çıkardım. 🙂 İnsanın kendisi de yeryüzünde gelip-geçici bir varlık olduğundan mıdır her türlü ‘geçici’ arkadaşlık, sevgi ve zamanlara değer vermesi!… İnsan insan olalı nice sevdanın, nice duygunun, nice tutkunun peşinden gitti-geldi. Hepsinde de bir ‘geçici’ olma durumu

  • 27 Şubat 2015

    Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen

    Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen

  • 10 Şubat 2015

    Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve

    Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve

  • 30 Ocak 2015

    Bir zamanın başı, bir zamanın sonu, Gidenlerin kalanlara eşitlendiği ahir bir sevda boşluğu, Yakın mı, uzak mı bilemediğin insanların sırıtkan bakışları, Bir yandan eline uzanan çiçekler bir yandan elinle diktiklerin, Parmaklarının içi bakteri kokan topraklarla cilalı!…. Az kaldı gibi ama çok da var gibi yaşıyoruz. Dilediklerimiz ayağımıza geliyor, memnun görünüyoruz. Mutlu görünmeyi unuttuk sanırım. Sadece

    Bir zamanın başı, bir zamanın sonu, Gidenlerin kalanlara eşitlendiği ahir bir sevda boşluğu, Yakın mı, uzak mı bilemediğin insanların sırıtkan bakışları, Bir yandan eline uzanan çiçekler bir yandan elinle diktiklerin, Parmaklarının içi bakteri kokan topraklarla cilalı!…. Az kaldı gibi ama çok da var gibi yaşıyoruz. Dilediklerimiz ayağımıza geliyor, memnun görünüyoruz. Mutlu görünmeyi unuttuk sanırım. Sadece

svg