Loading

All posts tagged in "diren"

  • 28 Nisan 2014

    Kişinin yalnızlığa tahammül edebilmesinin en gerekli koşulu, bir ‘öteki’nin kendisinde yarattığı emniyet hissidir. Bilinçaltında son derece kabul edici ve verici bir ‘öteki’ varlığı bulunan kişilerin yalnızlığından korkulmaz. Bununla baş edebilir ve hatta bunun gerçekleşmesi için şartlarını düzenleyebilir! Sen, yalnızlığa ve Allah’a mahsus gibi görünen ‘bir başınılağa’ katlanabiliyorsan ve artık bundan mutlu da olabiliyorsan, geçmişte bilinçaltına

    Kişinin yalnızlığa tahammül edebilmesinin en gerekli koşulu, bir ‘öteki’nin kendisinde yarattığı emniyet hissidir. Bilinçaltında son derece kabul edici ve verici bir ‘öteki’ varlığı bulunan kişilerin yalnızlığından korkulmaz. Bununla baş edebilir ve hatta bunun gerçekleşmesi için şartlarını düzenleyebilir! Sen, yalnızlığa ve Allah’a mahsus gibi görünen ‘bir başınılağa’ katlanabiliyorsan ve artık bundan mutlu da olabiliyorsan, geçmişte bilinçaltına

  • 3 Nisan 2014

    “Ama neye yarar hazır olmak, Yalnızca yapabilmek önemli olunca?” Bay Keuner Yapabilmek ve edebilmek fiilleri hayatımızın hiçbir döneminde bu kadar önemli ve değerli olmadı! Önceden öğretmenler öğrencilerin sınav kağıtlarını değerlendirirken “gidiş yolu”ndan puan verirlerdi. Uğraştıkları her problemin sonucuna varmadan evvel, hangi yolları denemiş ve hangi çabalar sonucunda yapamamış olduğuna bakarlardı. Şimdi toplumsal ve bireysel olarak

    “Ama neye yarar hazır olmak, Yalnızca yapabilmek önemli olunca?” Bay Keuner Yapabilmek ve edebilmek fiilleri hayatımızın hiçbir döneminde bu kadar önemli ve değerli olmadı! Önceden öğretmenler öğrencilerin sınav kağıtlarını değerlendirirken “gidiş yolu”ndan puan verirlerdi. Uğraştıkları her problemin sonucuna varmadan evvel, hangi yolları denemiş ve hangi çabalar sonucunda yapamamış olduğuna bakarlardı. Şimdi toplumsal ve bireysel olarak

  • 18 Mart 2014

    (Yok, yanlış anlama kendimi anlatmıyorum! Biraz sen, biraz ben…) Teşekkür bekleyecek kadar ‘zayıf’ olduğum zamanlardan geçip, teşekkür beklemeyecek kadar ‘güçlü’ ve ‘içerik sahibi’ oldum. Doldum da taşıyorum. Çeperlerimden akan saflık ile beyaza boyanmış kaldırımlar var. Kaldırımlarda kirli ayak izleri kalmıştı ibreti alem için ama benim geçtiğim yerlerde beyaz badanalar akıyor yerlere!… Kendimi beğenmediğim, sevmediğim ve

    (Yok, yanlış anlama kendimi anlatmıyorum! Biraz sen, biraz ben…) Teşekkür bekleyecek kadar ‘zayıf’ olduğum zamanlardan geçip, teşekkür beklemeyecek kadar ‘güçlü’ ve ‘içerik sahibi’ oldum. Doldum da taşıyorum. Çeperlerimden akan saflık ile beyaza boyanmış kaldırımlar var. Kaldırımlarda kirli ayak izleri kalmıştı ibreti alem için ama benim geçtiğim yerlerde beyaz badanalar akıyor yerlere!… Kendimi beğenmediğim, sevmediğim ve

  • 14 Mart 2014

    DNA şifrelerime bir tane kod yazdım. Yazdım ve ekledim.  Anamdan babamdan gelen genler ile de bir yere kadar! Ben, oturdum, bir CH2, bir OH2 yazdım. Daha evvel gönlümü verdiğim bir insan evladından kalma bir miktar oksijen vardı ruhumda. Epeydir, nereye eklesem de anlam bulsa ifadelerim diye gözlüyordum. İşte şimdi buldum, kendim için hazırladığım ve benden

    DNA şifrelerime bir tane kod yazdım. Yazdım ve ekledim.  Anamdan babamdan gelen genler ile de bir yere kadar! Ben, oturdum, bir CH2, bir OH2 yazdım. Daha evvel gönlümü verdiğim bir insan evladından kalma bir miktar oksijen vardı ruhumda. Epeydir, nereye eklesem de anlam bulsa ifadelerim diye gözlüyordum. İşte şimdi buldum, kendim için hazırladığım ve benden

  • 24 Şubat 2014

    Herkes kendisi için bir derstir… “Plinius” Çoğu zaman yaptıklarının, söylediklerinin, çözdüklerinin ve sevdiklerinin başkalarına ders olsun diye olduğunu düşünürsün. Bu sözüm sana ders olsun, bu davranışım, bu hatam, bu iyiliğim, bu kötülüğüm başkasına ders olsun diye yaptın durdun. Ben, bu yaşıma geleli birilerinden ders alayım, birilerine de olabildiğince ders vereyim diye uğraşmış, çalışmış ve bu

    Herkes kendisi için bir derstir… “Plinius” Çoğu zaman yaptıklarının, söylediklerinin, çözdüklerinin ve sevdiklerinin başkalarına ders olsun diye olduğunu düşünürsün. Bu sözüm sana ders olsun, bu davranışım, bu hatam, bu iyiliğim, bu kötülüğüm başkasına ders olsun diye yaptın durdun. Ben, bu yaşıma geleli birilerinden ders alayım, birilerine de olabildiğince ders vereyim diye uğraşmış, çalışmış ve bu

  • 18 Şubat 2014

      Her gün işyerinden eve döndüğümde karşılaştığım koca gövdeli kaya, ne güzel girinti ve çıkıntılara sahipsin. Ne de güzel ağırlığını bastığın yere hissettiriyorsun. Seni görünce akşam olmuşta kavuşmak istediğim aile bireylerinin elleri ile karşılaşmama ramak kalmış gibi hissediyorum. Ve bu his, saniyeler sonra gerçeğe dönüşüyor. Kaç kişi yaşatabilir sana bu duyguyu ki? Hiç mi? O

      Her gün işyerinden eve döndüğümde karşılaştığım koca gövdeli kaya, ne güzel girinti ve çıkıntılara sahipsin. Ne de güzel ağırlığını bastığın yere hissettiriyorsun. Seni görünce akşam olmuşta kavuşmak istediğim aile bireylerinin elleri ile karşılaşmama ramak kalmış gibi hissediyorum. Ve bu his, saniyeler sonra gerçeğe dönüşüyor. Kaç kişi yaşatabilir sana bu duyguyu ki? Hiç mi? O

  • 13 Şubat 2014

    Hoplaya zıplaya, koyvere boşvere, söylenseler de eğlene eğlene, kendini durumundan memnun ede ede, seve seve, güzel gördün mü yüreğini sere sere, dış kapıdaki mandalları eze eze, şu ön yargılardan geçe geçe, günahlardan en güzellerini seçe seçe, bir tane kuş sıçtı diye kafana güle güle yaşamanın bir zararı var mı? Yani hayat kısa dedik ya, ızdırabını

    Hoplaya zıplaya, koyvere boşvere, söylenseler de eğlene eğlene, kendini durumundan memnun ede ede, seve seve, güzel gördün mü yüreğini sere sere, dış kapıdaki mandalları eze eze, şu ön yargılardan geçe geçe, günahlardan en güzellerini seçe seçe, bir tane kuş sıçtı diye kafana güle güle yaşamanın bir zararı var mı? Yani hayat kısa dedik ya, ızdırabını

  • 6 Şubat 2014

    Biliyorum Bil(m)iyorum Şu yukarıdaki kelimeler arasındaki farkı görüyorsunuz. Bir varolan hakkındaki bilgi durumunuzu ifade etmek istediniz. Biliyorsanız, biliyorum; bilmiyorsanız, bilmiyorum dediniz. Bir tane (m) harfi ile karşı tarafa iletmek istediğiniz mesajı yüzde yüz değiştirdiniz. Bir tane harf ile söylemek istediğiniz koca anlamı değiştirdiniz. Tıpkı bunun gibi seviyorum dediğiniz birine sevmiyorum demek için yine o (m)

    Biliyorum Bil(m)iyorum Şu yukarıdaki kelimeler arasındaki farkı görüyorsunuz. Bir varolan hakkındaki bilgi durumunuzu ifade etmek istediniz. Biliyorsanız, biliyorum; bilmiyorsanız, bilmiyorum dediniz. Bir tane (m) harfi ile karşı tarafa iletmek istediğiniz mesajı yüzde yüz değiştirdiniz. Bir tane harf ile söylemek istediğiniz koca anlamı değiştirdiniz. Tıpkı bunun gibi seviyorum dediğiniz birine sevmiyorum demek için yine o (m)

  • 4 Şubat 2014

    Kaç yaşında olduğunu bilmeseydin, kaç yaşında olurdun?    Satchel Paige Böyle sorular var hayatta karşına çıkmış/çıkacak olan. Beyninin hücreleri yanarken burnuna gelen kokuyu da alıyorsun, altıncı boyutta hissediyorsun, yorgunluğunu. Evet yani, yorgunsun. Sürekli, daima, her an, her dakika, ebediyyen yorgunsun. 20 yaşındasın ama yorgunsun, 30 yaşındasın ama yorgunsun, 60 yaşındasın ve çok yorgunsun! Bu, böyle sürüp gidecek.

    Kaç yaşında olduğunu bilmeseydin, kaç yaşında olurdun?    Satchel Paige Böyle sorular var hayatta karşına çıkmış/çıkacak olan. Beyninin hücreleri yanarken burnuna gelen kokuyu da alıyorsun, altıncı boyutta hissediyorsun, yorgunluğunu. Evet yani, yorgunsun. Sürekli, daima, her an, her dakika, ebediyyen yorgunsun. 20 yaşındasın ama yorgunsun, 30 yaşındasın ama yorgunsun, 60 yaşındasın ve çok yorgunsun! Bu, böyle sürüp gidecek.

  • 23 Ocak 2014

    Kaçma lütfen, gel! Şimdi bi düşünmeni istiyorum. Kaçtığın onca insanı, bince fikri ve milyonlarca hissi… Direkt olarak kendi içinden geçen, senin kendi kalbinden geçen ne çok kelimeden kendini esirgediğini bir düşün. Bir çift içi gülen gözden kendini nasıl da önemli bir şeymiş gibi sakladığını. Ağırlık merkezine seni koymuş birkaç insandan ne denli hızlı kaçtığını… Kaçma

    Kaçma lütfen, gel! Şimdi bi düşünmeni istiyorum. Kaçtığın onca insanı, bince fikri ve milyonlarca hissi… Direkt olarak kendi içinden geçen, senin kendi kalbinden geçen ne çok kelimeden kendini esirgediğini bir düşün. Bir çift içi gülen gözden kendini nasıl da önemli bir şeymiş gibi sakladığını. Ağırlık merkezine seni koymuş birkaç insandan ne denli hızlı kaçtığını… Kaçma

svg