Loading

All posts tagged in "diren"

  • 13 Ocak 2014

    Sonra adım adım büyüttüğüm doğrularımı, bir nefesimle uçurdum. Hani ne çiçek ne de yabani bir ota benzeyen bir bitki var ya, heyecanla içinde tuttuğun nefesi üzerine üflersin ve bir bütün gibi duran pamuk taneleri etrafa özenle saçılır. Senin duyduğun mutluluk ve yüzünde beliren gülümseme, aslında bir bütünü darmadağın ettiğindendir. Parçalamak, ayırmak, bir büyü gibi görünen

    Sonra adım adım büyüttüğüm doğrularımı, bir nefesimle uçurdum. Hani ne çiçek ne de yabani bir ota benzeyen bir bitki var ya, heyecanla içinde tuttuğun nefesi üzerine üflersin ve bir bütün gibi duran pamuk taneleri etrafa özenle saçılır. Senin duyduğun mutluluk ve yüzünde beliren gülümseme, aslında bir bütünü darmadağın ettiğindendir. Parçalamak, ayırmak, bir büyü gibi görünen

  • 30 Aralık 2013

    Sen hiç, herhangi bir “son”u kutladın mı? Böyle çılgınlar gibi… Öyle ki yaşadığın son ile beraber kendini sokağa atacak, kafana garip şapkalar takacaksın. Muhakkak “aşk”ın rengi kırmızıyı giyeceksin. Mutluluktan şarkılar söyleyecek, bitti diye göbek atacaksın! Hayatımın hiçbir son’unu böyle yaşamadım!… Ama işte yine yılın dibinde birazcık ‘gün’ kaldı. Hepsini yedik, içtik bitti. Şu son bir

    Sen hiç, herhangi bir “son”u kutladın mı? Böyle çılgınlar gibi… Öyle ki yaşadığın son ile beraber kendini sokağa atacak, kafana garip şapkalar takacaksın. Muhakkak “aşk”ın rengi kırmızıyı giyeceksin. Mutluluktan şarkılar söyleyecek, bitti diye göbek atacaksın! Hayatımın hiçbir son’unu böyle yaşamadım!… Ama işte yine yılın dibinde birazcık ‘gün’ kaldı. Hepsini yedik, içtik bitti. Şu son bir

  • 26 Aralık 2013

    Sık dişlerini, gıcırdamasını dinle, kalbinde olanların fiziksel sesi gibi algıla. Güçlüsün çünkü! Ayaklarının üzerinde, dimdik.  Başın da ne kadar yukarıda. Hala gülümsüyorsun. Hala küçücük yaşına rağmen koca adamlara “umut” olabiliyorsun. Hala yaşadıklarından süzülen enerji ile, ruhu ebedi aç kalmış kişileri besliyor ve bir günlerini huzura erdirebiliyorsun. Helal Olsun! Bu ne güç! Şu yüksek binaları bile

    Sık dişlerini, gıcırdamasını dinle, kalbinde olanların fiziksel sesi gibi algıla. Güçlüsün çünkü! Ayaklarının üzerinde, dimdik.  Başın da ne kadar yukarıda. Hala gülümsüyorsun. Hala küçücük yaşına rağmen koca adamlara “umut” olabiliyorsun. Hala yaşadıklarından süzülen enerji ile, ruhu ebedi aç kalmış kişileri besliyor ve bir günlerini huzura erdirebiliyorsun. Helal Olsun! Bu ne güç! Şu yüksek binaları bile

  • 18 Aralık 2013

    “Saadet bile haddini aşarsa azap olur”… “Seneka, bilge kişisini, kendi kendine yeten, hazza olduğu kadar eleme karşı da duygusuz, korku bilmez, evrenin gerçek efendisi, erdemi özgür iradesinin sonucu olan ve ölümden korkmayan kişi olarak tanımlamıştır.” “İnsanda tanrısal bir töz vardır, ölen onun görüntüsüdür. Bu nedenle insan, yaşama ara veren, başka bir varlık ortamına geçiş olan

    “Saadet bile haddini aşarsa azap olur”… “Seneka, bilge kişisini, kendi kendine yeten, hazza olduğu kadar eleme karşı da duygusuz, korku bilmez, evrenin gerçek efendisi, erdemi özgür iradesinin sonucu olan ve ölümden korkmayan kişi olarak tanımlamıştır.” “İnsanda tanrısal bir töz vardır, ölen onun görüntüsüdür. Bu nedenle insan, yaşama ara veren, başka bir varlık ortamına geçiş olan

  • 10 Aralık 2013

    Kutla kendini! Yosunlara bulanmış ayaklarının kurtuluşunu haydi kutla. Her gün birilerinin doğum gününü, evlilik yıldönümünü, bir başarı haberini, saçlarının renginin yüzüne yakışmışlığını felan kutluyorsun ya, bugün de kendini kutla! Ayaklarına şifa getireceğini iddia eden minik solucan tipli balıkların, derini nasıl da kemirdiğini fark ettiğin için kutla kendini. Oysa yıllardır bilinen bir şey hep “gerçek” değil

    Kutla kendini! Yosunlara bulanmış ayaklarının kurtuluşunu haydi kutla. Her gün birilerinin doğum gününü, evlilik yıldönümünü, bir başarı haberini, saçlarının renginin yüzüne yakışmışlığını felan kutluyorsun ya, bugün de kendini kutla! Ayaklarına şifa getireceğini iddia eden minik solucan tipli balıkların, derini nasıl da kemirdiğini fark ettiğin için kutla kendini. Oysa yıllardır bilinen bir şey hep “gerçek” değil

  • 6 Aralık 2013

    Varlığının şerefine! İyi ki varsın! Varlığına duacıyım! Ne çok seviyoruz bu var olma işini. Al işte hepimiz varız, ne olacak? Sen de varsın, ben de varım. Ben yazıyorum, sen okuyorsun, kimbilir kafanın içine ne kadar büyük dünyalar sığdırıyorsun. Öyle küçüksün ki aslında ama kimbilir ne kadar büyütüyorsun gözünde kendi varlığını… Bilmiyorum! Ben bugün şunu öğrendim.

    Varlığının şerefine! İyi ki varsın! Varlığına duacıyım! Ne çok seviyoruz bu var olma işini. Al işte hepimiz varız, ne olacak? Sen de varsın, ben de varım. Ben yazıyorum, sen okuyorsun, kimbilir kafanın içine ne kadar büyük dünyalar sığdırıyorsun. Öyle küçüksün ki aslında ama kimbilir ne kadar büyütüyorsun gözünde kendi varlığını… Bilmiyorum! Ben bugün şunu öğrendim.

  • 22 Kasım 2013

      İnsan, neden kimliğini yanına almadan dışarı çıkamaz? İnsanın neden her hangi bir yerde kimliksiz olduğunu farkettiğinde, içi hiç rahat edemez? Kimlik, cebimizde duran ve bize aslında “kimlik” kazandıran bir şey midir? Bakınız! Birkaç gün kimliksiz dolaştım sokaklarda. Elimi attım cüzdanıma ama yoktu! Aslında bilerek yoktu çünkü ben yanıma almadım çıkarken. Sonra kendi kendime yaşadığım

      İnsan, neden kimliğini yanına almadan dışarı çıkamaz? İnsanın neden her hangi bir yerde kimliksiz olduğunu farkettiğinde, içi hiç rahat edemez? Kimlik, cebimizde duran ve bize aslında “kimlik” kazandıran bir şey midir? Bakınız! Birkaç gün kimliksiz dolaştım sokaklarda. Elimi attım cüzdanıma ama yoktu! Aslında bilerek yoktu çünkü ben yanıma almadım çıkarken. Sonra kendi kendime yaşadığım

  • 13 Kasım 2013

    Saklanmak, aslında seni birinin bulmamasını, görmemesini istemek değildir. Saklanmak, insanın içindeki şiddetli bulunma isteğindendir!… Kendimi sakladığım türlü zamanlarımdan gövdem ile geçerken düşündüm de aslında ben, en çok ortaya çıkmak istediğim, en çok göze batmak, en çok yüreğe dokunmak, en çok beni bulsunlar istediğim zamanlarda saklanmayı seçmişim. Bu sonuç ile öyle bir irkildim ki… Ruhumuza yerleşen

    Saklanmak, aslında seni birinin bulmamasını, görmemesini istemek değildir. Saklanmak, insanın içindeki şiddetli bulunma isteğindendir!… Kendimi sakladığım türlü zamanlarımdan gövdem ile geçerken düşündüm de aslında ben, en çok ortaya çıkmak istediğim, en çok göze batmak, en çok yüreğe dokunmak, en çok beni bulsunlar istediğim zamanlarda saklanmayı seçmişim. Bu sonuç ile öyle bir irkildim ki… Ruhumuza yerleşen

  • 8 Kasım 2013

    Benden yazmam beklenen kelimeler var iken, sırf bekletmek istediğim için yazmaya başlamadığım cümleler var. Kafamdaki şarkılardan geçen kişiler, şimdi bi otursam birkaç şişe deviresim var ama bir de AMA var! Suç var, günah var, mübah var, sevap var, iyi niyet, kötü niyet, sapık zihniyet var. El alem, konu-komşu, eş-dost, gereksiz akraba var. Çok kırgınım desem

    Benden yazmam beklenen kelimeler var iken, sırf bekletmek istediğim için yazmaya başlamadığım cümleler var. Kafamdaki şarkılardan geçen kişiler, şimdi bi otursam birkaç şişe deviresim var ama bir de AMA var! Suç var, günah var, mübah var, sevap var, iyi niyet, kötü niyet, sapık zihniyet var. El alem, konu-komşu, eş-dost, gereksiz akraba var. Çok kırgınım desem

  • 7 Kasım 2013

    Şimdi bu okuduklarının hepsinin senin ağzından çıkmış kelimeler olduğunu düşünmeni istiyorum. Kimsesiz ve ıssız bir dağın başındasın, ne söylersen karşı dağlardan sana dönen bir cevabı var, kimsesizsin ama yalnız değilsin yani! Güzel, çadırının içindeki azıkların yanına biraz da “umut” ekleyebilmen için çok güzel bir ifade bu. Bazen yalnız olmadığını kendine dönen sesinden anlayabilirsin. Sana cevap

    Şimdi bu okuduklarının hepsinin senin ağzından çıkmış kelimeler olduğunu düşünmeni istiyorum. Kimsesiz ve ıssız bir dağın başındasın, ne söylersen karşı dağlardan sana dönen bir cevabı var, kimsesizsin ama yalnız değilsin yani! Güzel, çadırının içindeki azıkların yanına biraz da “umut” ekleyebilmen için çok güzel bir ifade bu. Bazen yalnız olmadığını kendine dönen sesinden anlayabilirsin. Sana cevap

svg