Loading

All posts tagged in "duygu can"

  • 7 Ekim 2013

    Sizin ruhunuz ne kadar ediyor? Kaç para , çabuk söyleyiniz? Nakit mi, kredi kartı mı? Peki bendeki karta taksit yapar mısınız? Tamam, ruhunuzu 12 ay taksit ile satın aldım. Benimsiniz! Ruhunu satan cümle abimize, cümle ablamıza, cümle kardeşimize, cümle amcamıza, dayımıza ve hatta size bile ithafımdır bu yazı. Şimdi bana kendinizi bir takım kötü sözlerden

    Sizin ruhunuz ne kadar ediyor? Kaç para , çabuk söyleyiniz? Nakit mi, kredi kartı mı? Peki bendeki karta taksit yapar mısınız? Tamam, ruhunuzu 12 ay taksit ile satın aldım. Benimsiniz! Ruhunu satan cümle abimize, cümle ablamıza, cümle kardeşimize, cümle amcamıza, dayımıza ve hatta size bile ithafımdır bu yazı. Şimdi bana kendinizi bir takım kötü sözlerden

  • 7 Ekim 2013

    Dipteyim, bundandır daha derine inemiyorum! “Derin” kelimesi bana her zaman büyülü, tılsımlı, bilge ve derin gelir. Derine inmek, derin düşünmek, derin bir insan olabilmek, derin bir bakış açısına sahip olmak, derin derin nefes almak, derin bir fikre vakıf olmak gibi söylemlerin hepsi de nasıl iyi, nasıl olumlu gelir hepimize değil mi?  Ama bugün anladım ki

    Dipteyim, bundandır daha derine inemiyorum! “Derin” kelimesi bana her zaman büyülü, tılsımlı, bilge ve derin gelir. Derine inmek, derin düşünmek, derin bir insan olabilmek, derin bir bakış açısına sahip olmak, derin derin nefes almak, derin bir fikre vakıf olmak gibi söylemlerin hepsi de nasıl iyi, nasıl olumlu gelir hepimize değil mi?  Ama bugün anladım ki

  • 7 Ekim 2013

    Her gün daha güçsüz, daha enerjisiz, daha dirençsiz insanoğlu ile karşı karşıya kalıyoruz. Özenle şişirdiğimiz balonların havasını birileri çaktırmadan indiriyor. Yüzümüze esen rüzgar aslında bizim farklı zamanlarda üflediğimiz nefeslerimiz… Her gün dana bitkin, daha yılgın daha yıkkın hissediyoruz kendimizi. Biten bulgurun şişesi kadar BOŞ duruyoruz. İçimizi boşaltıyorlar heyhat! Bir Nazım da yok ki, suratımıza KORKAKsın

    Her gün daha güçsüz, daha enerjisiz, daha dirençsiz insanoğlu ile karşı karşıya kalıyoruz. Özenle şişirdiğimiz balonların havasını birileri çaktırmadan indiriyor. Yüzümüze esen rüzgar aslında bizim farklı zamanlarda üflediğimiz nefeslerimiz… Her gün dana bitkin, daha yılgın daha yıkkın hissediyoruz kendimizi. Biten bulgurun şişesi kadar BOŞ duruyoruz. İçimizi boşaltıyorlar heyhat! Bir Nazım da yok ki, suratımıza KORKAKsın

  • 7 Ekim 2013

    Kendi kendine sevdi kalbim seni… Düşünüyorum ama o halde varım demeyeceğim. Yani felsefeyi artık bu kadar ucuz kullanmak istemiyorum. Bir filozoftan bir cümle söylüyorum diye felsefi kategoride yazamam. Yok o kadar da değil! Düşünüyorum da yine insani ilişkiler, insani hayatlar , insani davranışlar üzerine… Bir gerçeklik tuttum yine somut somut ellerimle. Birisini kendiliğinden sevdiğime, birisini

    Kendi kendine sevdi kalbim seni… Düşünüyorum ama o halde varım demeyeceğim. Yani felsefeyi artık bu kadar ucuz kullanmak istemiyorum. Bir filozoftan bir cümle söylüyorum diye felsefi kategoride yazamam. Yok o kadar da değil! Düşünüyorum da yine insani ilişkiler, insani hayatlar , insani davranışlar üzerine… Bir gerçeklik tuttum yine somut somut ellerimle. Birisini kendiliğinden sevdiğime, birisini

  • 7 Ekim 2013

    Kalbim, jetokain ile uyuşturuldu haberin olsun! Tüm bedenimi sarmasın Aşk diye, sadece kalbimde titresin dökülmeye hazır yapraklar diye, lokal olacak sana sevgim haberin olsun! Gözlerimle sana bakarken, tarafıma alınan ilk hediyem gibi, ilk oyuncak atlı karıncama bakar gibi bakmamın sebebi işte bu uyuşmuş kalbim. Zorla değil bu müdahale, bile isteye uyuşturdum sadece kalbimi. Zaten artık

    Kalbim, jetokain ile uyuşturuldu haberin olsun! Tüm bedenimi sarmasın Aşk diye, sadece kalbimde titresin dökülmeye hazır yapraklar diye, lokal olacak sana sevgim haberin olsun! Gözlerimle sana bakarken, tarafıma alınan ilk hediyem gibi, ilk oyuncak atlı karıncama bakar gibi bakmamın sebebi işte bu uyuşmuş kalbim. Zorla değil bu müdahale, bile isteye uyuşturdum sadece kalbimi. Zaten artık

  • 7 Ekim 2013

    Merak etmeyin, bu yazı sonlandığında bilinçaltınızdaki “USLU DUR!” komutu otomatik olarak silinecektir! Hayatımız boyunca aldığımız ilk komut “Uslu Duur!” idi. Uslu durmak, çok konuşmamak, çok oynamamak, çok sevinmemek, çok dağıtmamak, çok bağırmamak, çok hareket etmemek demek. Uslu durmak “turn off” olmak demek. Anne ve Baba için hayal edilen, nefis bir çocuk misali. Bugün derine indikçe

    Merak etmeyin, bu yazı sonlandığında bilinçaltınızdaki “USLU DUR!” komutu otomatik olarak silinecektir! Hayatımız boyunca aldığımız ilk komut “Uslu Duur!” idi. Uslu durmak, çok konuşmamak, çok oynamamak, çok sevinmemek, çok dağıtmamak, çok bağırmamak, çok hareket etmemek demek. Uslu durmak “turn off” olmak demek. Anne ve Baba için hayal edilen, nefis bir çocuk misali. Bugün derine indikçe

  • 7 Ekim 2013

    Merhaba! Ben Xanthippe. Bunca zamandır konuşmadım ve herkes tarafından cadı gelin olarak anıldım. Ama şu an işte buradayım. Size kısaca neler yaşadığımı ve neden böyle kötü bilindiğimi anlatacağım. Sokrat, benim ilk aşkım idi. Kendisi oldukça tıknaz ve çirkin olsa da konuşması, duruşu ve beni mesafeli sevmesi ile bana hayatımı devam ettireceğim adamı bulduğumu hissettirdi. Düğün

    Merhaba! Ben Xanthippe. Bunca zamandır konuşmadım ve herkes tarafından cadı gelin olarak anıldım. Ama şu an işte buradayım. Size kısaca neler yaşadığımı ve neden böyle kötü bilindiğimi anlatacağım. Sokrat, benim ilk aşkım idi. Kendisi oldukça tıknaz ve çirkin olsa da konuşması, duruşu ve beni mesafeli sevmesi ile bana hayatımı devam ettireceğim adamı bulduğumu hissettirdi. Düğün

  • 7 Ekim 2013

    M.Ö 428/354 arası değerlerinden PLATON’un Mağara Benzetmesi, hayatımızın sonuna dek tekrar tekrar okumamız, kelimeleri tekrar tekrar incelememiz ve her okumamızda başka bir kelimeyi yolumuza ışık yapmamız gereken harika bir öğretidir. Platon, bir mağarada sıkı sıkıya zincirli insanların varlığını hayal etmemizi istiyor. Yukarı kısmından dünyaya açık olan mağarada, yanan ateşin kendi gölgelerini duvara yansıttığı ve kişilerin

    M.Ö 428/354 arası değerlerinden PLATON’un Mağara Benzetmesi, hayatımızın sonuna dek tekrar tekrar okumamız, kelimeleri tekrar tekrar incelememiz ve her okumamızda başka bir kelimeyi yolumuza ışık yapmamız gereken harika bir öğretidir. Platon, bir mağarada sıkı sıkıya zincirli insanların varlığını hayal etmemizi istiyor. Yukarı kısmından dünyaya açık olan mağarada, yanan ateşin kendi gölgelerini duvara yansıttığı ve kişilerin

  • 7 Ekim 2013

    KORKMA! Kıyamet hemen kopmayacak!  Önümüzdeki 1 yıl, 10 yıl, 50 yıl, 100 yıl, 1000 yıl da kopmayacak! Kopmayacak işte. Şimdi kafanda dönüp duran “Ama bütün alametler çıktı”, “Ama Sayid Hoca çok az kaldı dedi”, “Ama ben kopacak diye kapattım saçlarımı” , “Ama Van gölünde canavar görüleli çok zaman oldu” ibarelerini unut!  Yok Korkma! Ben bildiriyorum!

    KORKMA! Kıyamet hemen kopmayacak!  Önümüzdeki 1 yıl, 10 yıl, 50 yıl, 100 yıl, 1000 yıl da kopmayacak! Kopmayacak işte. Şimdi kafanda dönüp duran “Ama bütün alametler çıktı”, “Ama Sayid Hoca çok az kaldı dedi”, “Ama ben kopacak diye kapattım saçlarımı” , “Ama Van gölünde canavar görüleli çok zaman oldu” ibarelerini unut!  Yok Korkma! Ben bildiriyorum!

  • 7 Ekim 2013

    Felsefe okuduğumu söylediğim tüm teyze, amca, dayı, hala, nene unvanlı büyüklerimin ve hatta aydın görünen bazı arkadaşlarımın, “Tövbeestağfurullah” repliği ile karşı karşıya kaldım. Ben de şaşkınlıklarına yanıt vermek için “tövbe tövbe” diyerek onların bu yanlış kanılarını temellendirdim. Yani onları yanılttım. Çünkü okumadan evvel bende bilmiyordum hatta kendimde bile biraz şüphe, biraz kaygı ve biraz korku

    Felsefe okuduğumu söylediğim tüm teyze, amca, dayı, hala, nene unvanlı büyüklerimin ve hatta aydın görünen bazı arkadaşlarımın, “Tövbeestağfurullah” repliği ile karşı karşıya kaldım. Ben de şaşkınlıklarına yanıt vermek için “tövbe tövbe” diyerek onların bu yanlış kanılarını temellendirdim. Yani onları yanılttım. Çünkü okumadan evvel bende bilmiyordum hatta kendimde bile biraz şüphe, biraz kaygı ve biraz korku

svg