Loading

All posts tagged in "duygusal"

  • 5 Kasım 2014

    –          Yaprak düşse üzülüyorum ve şu ara çok yaprak düşüyor! –          Mevsim gereği… –          Ne? Sonbahar mı? ! Eskiden beridir reddetmeye çalıştığım klişe duygular, düşünceler, yorumlar, hüzünler, belirlenmiş günlerde yaşanacak belirlenmiş şeyler, kalıp kalıp sevgiler felan işte… Hepsini buz kalıplarına akıtıp, dondurduğumu düşünüyordum. Ama o alışılmış hezimetler, buz gibi kütleleri ile karşıma dikiliyor. Sonbahar gelince

    –          Yaprak düşse üzülüyorum ve şu ara çok yaprak düşüyor! –          Mevsim gereği… –          Ne? Sonbahar mı? ! Eskiden beridir reddetmeye çalıştığım klişe duygular, düşünceler, yorumlar, hüzünler, belirlenmiş günlerde yaşanacak belirlenmiş şeyler, kalıp kalıp sevgiler felan işte… Hepsini buz kalıplarına akıtıp, dondurduğumu düşünüyordum. Ama o alışılmış hezimetler, buz gibi kütleleri ile karşıma dikiliyor. Sonbahar gelince

  • 24 Ekim 2014

    Çoğaldı yine… Kaybedilen sıfatların, koltuk altı yapılan tavlanın, yüreğinde ferah bir imza taşıyan isimlerin, başarı tanımının içinin çer-çöp ile doldurulduğu zamanların popülasyonunda bir artış var! Önem sıralamasında hiçbir öneme haiz olmayan nüansların, kocaman puntolar ile değerli görüldüğü bir ortamda bulunan ana karakterlerin, bir çizgi film kahramanından önemsiz olduğu gerçeği gibi yanlışlanamaz doğrular var! Bir vazgeçişin,

    Çoğaldı yine… Kaybedilen sıfatların, koltuk altı yapılan tavlanın, yüreğinde ferah bir imza taşıyan isimlerin, başarı tanımının içinin çer-çöp ile doldurulduğu zamanların popülasyonunda bir artış var! Önem sıralamasında hiçbir öneme haiz olmayan nüansların, kocaman puntolar ile değerli görüldüğü bir ortamda bulunan ana karakterlerin, bir çizgi film kahramanından önemsiz olduğu gerçeği gibi yanlışlanamaz doğrular var! Bir vazgeçişin,

  • 21 Ekim 2014

    Yeni bir güne uyanmıştım. Düşündüm ve ‘Uyanmak’ kadar nefis bir şeyin olmadığı kanaatine vardım. Uyanmak! Hem yeni bir güne, hem taze ve dinlenmiş bir bedene, hem temiz bir zihne, hem bilinci açık bir gönüle!… Uyandığımı farketmek ile ruhi ferahlığım arttı. Kaç gram olduğu hesaplanmış olan ruhun, benim içimdeki versiyonu görünür bir şekilde hafifledi. Kalbimde ne

    Yeni bir güne uyanmıştım. Düşündüm ve ‘Uyanmak’ kadar nefis bir şeyin olmadığı kanaatine vardım. Uyanmak! Hem yeni bir güne, hem taze ve dinlenmiş bir bedene, hem temiz bir zihne, hem bilinci açık bir gönüle!… Uyandığımı farketmek ile ruhi ferahlığım arttı. Kaç gram olduğu hesaplanmış olan ruhun, benim içimdeki versiyonu görünür bir şekilde hafifledi. Kalbimde ne

  • 10 Ekim 2014

      –          Deli miyim Anne ben? –          Yok kızım ne delisi! Öyle ya, deli olmanın toplumumuza göre en hakiki göstergesi olan ‘kendi kendine konuşmak’ dışında hiç bir şey yoktu!… Bir görünen, bir elle tutulan, yumrukla çakılan bir gerçeklik gözlenemezdi. Ama deliliğim hava kadar gerçekti, içine çektiğin ve bedenin için hayati bir ihtiyaç olan ‘hava’ kadar

      –          Deli miyim Anne ben? –          Yok kızım ne delisi! Öyle ya, deli olmanın toplumumuza göre en hakiki göstergesi olan ‘kendi kendine konuşmak’ dışında hiç bir şey yoktu!… Bir görünen, bir elle tutulan, yumrukla çakılan bir gerçeklik gözlenemezdi. Ama deliliğim hava kadar gerçekti, içine çektiğin ve bedenin için hayati bir ihtiyaç olan ‘hava’ kadar

  • 2 Ekim 2014

    Bir yabancı ve hafif arabesk film izledim, üstüne basılan bir cümleyi aklımdaki gramafona taktım. Çiziyor sözcüklerin üzerini, bana sunmak için çıkarmak istediği sesi!… “Acı, hissedilmeyi talep eder!…” Öyle ya, acı sana kendini veriyorsa, onun varlığını hissetmeni de bekliyor. Hatta hissetmediğinde acayip şaşırıyor, bir çimdik daha atıyor etinin en tatlı hizalarına!… Acı, hissedilmeyi talep ederken, açık

    Bir yabancı ve hafif arabesk film izledim, üstüne basılan bir cümleyi aklımdaki gramafona taktım. Çiziyor sözcüklerin üzerini, bana sunmak için çıkarmak istediği sesi!… “Acı, hissedilmeyi talep eder!…” Öyle ya, acı sana kendini veriyorsa, onun varlığını hissetmeni de bekliyor. Hatta hissetmediğinde acayip şaşırıyor, bir çimdik daha atıyor etinin en tatlı hizalarına!… Acı, hissedilmeyi talep ederken, açık

  • 25 Eylül 2014

    El çizgilerim… Avucuma çizilmiş bu çizgiler taa bebeliğimden geliyor ve değişmiyor inanışıma öyle sadık kalmışım ki, hiç açıp da ellerimin içine bakmamışım. Sağ elimin solundan başlayıp hafif bir kıvrım ile sağ işaret parmağıma uzanan çizginin resmen dalları artmış. Allah Allah diyorum baktıkça avucuma. En son bu tepkiyi klonlanan kuzu Dolly, dört yaşına bastığında vermiştim. Allah

    El çizgilerim… Avucuma çizilmiş bu çizgiler taa bebeliğimden geliyor ve değişmiyor inanışıma öyle sadık kalmışım ki, hiç açıp da ellerimin içine bakmamışım. Sağ elimin solundan başlayıp hafif bir kıvrım ile sağ işaret parmağıma uzanan çizginin resmen dalları artmış. Allah Allah diyorum baktıkça avucuma. En son bu tepkiyi klonlanan kuzu Dolly, dört yaşına bastığında vermiştim. Allah

  • 1 Eylül 2014

    Ben yazmıyorum, Hüzün kaleme geliyor. Yoksa benim hüzün yazacak halim yok, elimin hamuru ile hayatın ‘olmaz’ işlerine karışmışım, yüzümün toyluğunu ruhumun artan yaşına adamışım. Benim hüzün yazacak halim yok. ! Sohbahar geliyor diye hayatına hüznü davet ettin şimdi gelmesini bekleyeceksin. Yaşayacağın mutluluklar biraz üstü örtük, azıcık giyinik, çok az da dekoltesiz olmaya başlayacak. Sohbahar’ın sarı-kuru

    Ben yazmıyorum, Hüzün kaleme geliyor. Yoksa benim hüzün yazacak halim yok, elimin hamuru ile hayatın ‘olmaz’ işlerine karışmışım, yüzümün toyluğunu ruhumun artan yaşına adamışım. Benim hüzün yazacak halim yok. ! Sohbahar geliyor diye hayatına hüznü davet ettin şimdi gelmesini bekleyeceksin. Yaşayacağın mutluluklar biraz üstü örtük, azıcık giyinik, çok az da dekoltesiz olmaya başlayacak. Sohbahar’ın sarı-kuru

  • 31 Temmuz 2014

    Geçirgen! Ben ne yapayım? O geçirgen yaratılmış yapısı ile bedenimin kolundan tutmuş istediği yere çekiştirirken ben ne yapayım? O, kırmızı suretinin altında şeffaf rengi ile, ne verirsen içeriye çekiyorsa ben ne yapayım? Şu gövdemin temelleri onun üzerine atılmış ve aynı yerde büyümüş hayatımın inşaatı… Ben söylemeyeyim de o anlasın diye bıraktığım tüm sözcükler adresime iade

    Geçirgen! Ben ne yapayım? O geçirgen yaratılmış yapısı ile bedenimin kolundan tutmuş istediği yere çekiştirirken ben ne yapayım? O, kırmızı suretinin altında şeffaf rengi ile, ne verirsen içeriye çekiyorsa ben ne yapayım? Şu gövdemin temelleri onun üzerine atılmış ve aynı yerde büyümüş hayatımın inşaatı… Ben söylemeyeyim de o anlasın diye bıraktığım tüm sözcükler adresime iade

  • 11 Temmuz 2014

    İstersen gel sıkı sıkı tutunalım şimdi. Ayaklarının parmak ucundan topuğuna kadar tabanını yere deydirelim. Böyle onun üzerinde olduğunu yeryüzüne gösterelim. Ne kadar tanışıklığın, ne kadar ilişkin, ne kadar sevdiğin, ne kadar bağın varsa hepsine bir sevgi mesajı yollayalım. Bizim burada, ısrarla ayakta olduğumuzu herkesin duyacağı eşikten bi güzel bağıralım. Bedenimizden sadece bir tane var diye

    İstersen gel sıkı sıkı tutunalım şimdi. Ayaklarının parmak ucundan topuğuna kadar tabanını yere deydirelim. Böyle onun üzerinde olduğunu yeryüzüne gösterelim. Ne kadar tanışıklığın, ne kadar ilişkin, ne kadar sevdiğin, ne kadar bağın varsa hepsine bir sevgi mesajı yollayalım. Bizim burada, ısrarla ayakta olduğumuzu herkesin duyacağı eşikten bi güzel bağıralım. Bedenimizden sadece bir tane var diye

svg