Loading

All posts tagged in "kalp"

  • 31 Temmuz 2014

    Geçirgen! Ben ne yapayım? O geçirgen yaratılmış yapısı ile bedenimin kolundan tutmuş istediği yere çekiştirirken ben ne yapayım? O, kırmızı suretinin altında şeffaf rengi ile, ne verirsen içeriye çekiyorsa ben ne yapayım? Şu gövdemin temelleri onun üzerine atılmış ve aynı yerde büyümüş hayatımın inşaatı… Ben söylemeyeyim de o anlasın diye bıraktığım tüm sözcükler adresime iade

    Geçirgen! Ben ne yapayım? O geçirgen yaratılmış yapısı ile bedenimin kolundan tutmuş istediği yere çekiştirirken ben ne yapayım? O, kırmızı suretinin altında şeffaf rengi ile, ne verirsen içeriye çekiyorsa ben ne yapayım? Şu gövdemin temelleri onun üzerine atılmış ve aynı yerde büyümüş hayatımın inşaatı… Ben söylemeyeyim de o anlasın diye bıraktığım tüm sözcükler adresime iade

  • 2 Temmuz 2014

    Bi maruzatım var Tanrı’m; Bildiğin üzere sınırları belirlenmiş bu ayın sonunda bayram; başında huzura aidiyet var. Mübarek aylardan geçiyor mahzun bedenimiz. Gücümüz çeperlerimizden taşar iken, yere dökülen her damlasının heba olmaması için, eteklerimizin uçlarından akan gücün, ruhumuza yeniden dönmesini sağlayacak bir sistem kurmanı rica ediyorum. İçimden dışıma akan güç ve sağlık ile kendime, özüme sevgimin

    Bi maruzatım var Tanrı’m; Bildiğin üzere sınırları belirlenmiş bu ayın sonunda bayram; başında huzura aidiyet var. Mübarek aylardan geçiyor mahzun bedenimiz. Gücümüz çeperlerimizden taşar iken, yere dökülen her damlasının heba olmaması için, eteklerimizin uçlarından akan gücün, ruhumuza yeniden dönmesini sağlayacak bir sistem kurmanı rica ediyorum. İçimden dışıma akan güç ve sağlık ile kendime, özüme sevgimin

  • 27 Haziran 2014

    Aklım ile kalbim arasında giden-gelen bi ben değilim ki! Ayakları yere basan ve düşünebilen her canlının, bu ikisinin çalışma şeklini mutlaka bir test etmişliği vardır. Niye akıl bazen gerekli, niye kalp son sözü söylemeli, niye iki organın da farklı bir sözcük hazinesi var ki, niye kimi insanın organ hiyerarşisinde bunlar farklı yerlerde duruyor ki? gibi

    Aklım ile kalbim arasında giden-gelen bi ben değilim ki! Ayakları yere basan ve düşünebilen her canlının, bu ikisinin çalışma şeklini mutlaka bir test etmişliği vardır. Niye akıl bazen gerekli, niye kalp son sözü söylemeli, niye iki organın da farklı bir sözcük hazinesi var ki, niye kimi insanın organ hiyerarşisinde bunlar farklı yerlerde duruyor ki? gibi

  • 24 Haziran 2014

    “Birinin Annesi oldum, birinin kardeşi, birinin ablası, bir iki kişinin evladı, birilerinin arkadaşı, birinin ilhamı, birinin tövbesi, birinin şükürü, birinin küfürü, birinin göz bebeği, birinin hilesi, birinin yasağı, birinin kaçağı, birinin sevdalısı oldum!” Kendime biraz heves olayım diye neden ararken, kocaman bir cümleye değdi ellerim. İşte bu yukarıdakine!… Sürekli döndüğünden midir nedir Dünya’nın kafası hep

    “Birinin Annesi oldum, birinin kardeşi, birinin ablası, bir iki kişinin evladı, birilerinin arkadaşı, birinin ilhamı, birinin tövbesi, birinin şükürü, birinin küfürü, birinin göz bebeği, birinin hilesi, birinin yasağı, birinin kaçağı, birinin sevdalısı oldum!” Kendime biraz heves olayım diye neden ararken, kocaman bir cümleye değdi ellerim. İşte bu yukarıdakine!… Sürekli döndüğünden midir nedir Dünya’nın kafası hep

  • 26 Mayıs 2014

    Açık olmak gerekmiyor ama ben açık konuşacağım; Sıkıldım! İnsanlığın gittiği yere el ele seyahat etmekten, geçmişte yaşadığım her hikayenin ayaklarımın  izine yapışıp beni takip edenler ile temas etmesinden sıkıldım. Baktım ki, değişmeyen bütün değişmezler ile aynı sofrada birbirimizin yüzüne bakmayarak ‘afiyet olsun’ diyoruz. Sıkıldım işte bundan da. Her olağan şey, olmayacak bir şeymiş algısı yaratıyor.

    Açık olmak gerekmiyor ama ben açık konuşacağım; Sıkıldım! İnsanlığın gittiği yere el ele seyahat etmekten, geçmişte yaşadığım her hikayenin ayaklarımın  izine yapışıp beni takip edenler ile temas etmesinden sıkıldım. Baktım ki, değişmeyen bütün değişmezler ile aynı sofrada birbirimizin yüzüne bakmayarak ‘afiyet olsun’ diyoruz. Sıkıldım işte bundan da. Her olağan şey, olmayacak bir şeymiş algısı yaratıyor.

  • 7 Nisan 2014

    Her şeyi “normal”leştiren psikologların düzenli aralıklar ile psikolojik destek almasının gerektiğini düşünüyorum. Yaşadıkları normallik sendromunun da “normal” olduğunu yine bir meslektaşlarından duyacakları için normalüstü bir yaşantının içine sürükleneceklerdir. Yani bazı yaşantılar, “a-normal” ama bunun üzerine söylenen her söz “normal” dir. Bazı “a-normal” şeyler hisseden kişiler aslında “a-normal” derecede “normal”dir. Şimdi bu kelimelere bakışınız ve bakamayışınız

    Her şeyi “normal”leştiren psikologların düzenli aralıklar ile psikolojik destek almasının gerektiğini düşünüyorum. Yaşadıkları normallik sendromunun da “normal” olduğunu yine bir meslektaşlarından duyacakları için normalüstü bir yaşantının içine sürükleneceklerdir. Yani bazı yaşantılar, “a-normal” ama bunun üzerine söylenen her söz “normal” dir. Bazı “a-normal” şeyler hisseden kişiler aslında “a-normal” derecede “normal”dir. Şimdi bu kelimelere bakışınız ve bakamayışınız

  • 13 Ocak 2014

    Sonra adım adım büyüttüğüm doğrularımı, bir nefesimle uçurdum. Hani ne çiçek ne de yabani bir ota benzeyen bir bitki var ya, heyecanla içinde tuttuğun nefesi üzerine üflersin ve bir bütün gibi duran pamuk taneleri etrafa özenle saçılır. Senin duyduğun mutluluk ve yüzünde beliren gülümseme, aslında bir bütünü darmadağın ettiğindendir. Parçalamak, ayırmak, bir büyü gibi görünen

    Sonra adım adım büyüttüğüm doğrularımı, bir nefesimle uçurdum. Hani ne çiçek ne de yabani bir ota benzeyen bir bitki var ya, heyecanla içinde tuttuğun nefesi üzerine üflersin ve bir bütün gibi duran pamuk taneleri etrafa özenle saçılır. Senin duyduğun mutluluk ve yüzünde beliren gülümseme, aslında bir bütünü darmadağın ettiğindendir. Parçalamak, ayırmak, bir büyü gibi görünen

  • 6 Ocak 2014

    Al eline kalemi, bir güzel cümle yazacağız şimdi seninle beraber. Sen yazacaksın, sen okuyacaksın, sen seveceksin kendini. Bir dikdörtgen büyüklüğünde sarı sünger alacaksın eline. Kalbinde biriken suyu süngerin içine çekip, toprağa bırakacaksın. Aklında kalmış herkesi tek tek ayıklayacaksın. Pirincin taşları gibi sırıtacak ve değersiz kalacaklar gözünde. Tek tek dışarı çıkaracağız içimizde biriken ve yürekleri taş

    Al eline kalemi, bir güzel cümle yazacağız şimdi seninle beraber. Sen yazacaksın, sen okuyacaksın, sen seveceksin kendini. Bir dikdörtgen büyüklüğünde sarı sünger alacaksın eline. Kalbinde biriken suyu süngerin içine çekip, toprağa bırakacaksın. Aklında kalmış herkesi tek tek ayıklayacaksın. Pirincin taşları gibi sırıtacak ve değersiz kalacaklar gözünde. Tek tek dışarı çıkaracağız içimizde biriken ve yürekleri taş

  • 16 Aralık 2013

    Çoktan seçmedim ben seni.  Az’dan aldım! Az, biraz daha azaldı ama olsun! Çoktan seçmedim gözlerinin rengini. Zaten önümde iki tane renk vardı, kendiminkine yakın diye seçtim bal rengi gözlerini… Sonra ellerine gelince, hiç tereddüt etmeden sevdim ellerini. Yıllarca elimde kalsın diye avucunun teri, hiç bırakmadım. Ben, seni çoktan seçmedim sevgilim. Az’dan aldım. Dumanı çıkan trenler

    Çoktan seçmedim ben seni.  Az’dan aldım! Az, biraz daha azaldı ama olsun! Çoktan seçmedim gözlerinin rengini. Zaten önümde iki tane renk vardı, kendiminkine yakın diye seçtim bal rengi gözlerini… Sonra ellerine gelince, hiç tereddüt etmeden sevdim ellerini. Yıllarca elimde kalsın diye avucunun teri, hiç bırakmadım. Ben, seni çoktan seçmedim sevgilim. Az’dan aldım. Dumanı çıkan trenler

  • 12 Aralık 2013

    Mesela neye sahip olmakla mutlusun? Neyim var diye kendini iyi hissediyorsun? Sahip olduğun hangi şey seni mutlu ediyor? Hayır, yanlış anlama! Neden mutlu olduğun ve ne kadar mutlu olduğun fazla sayıda sahip olduğun şeyler ile doğru orantılı değil! Ben, buna asla inanmıyorum, önem vermiyorum. Maddi ve manevi anlamda “çok şey”e sahip olmak, seni daha mutlu

    Mesela neye sahip olmakla mutlusun? Neyim var diye kendini iyi hissediyorsun? Sahip olduğun hangi şey seni mutlu ediyor? Hayır, yanlış anlama! Neden mutlu olduğun ve ne kadar mutlu olduğun fazla sayıda sahip olduğun şeyler ile doğru orantılı değil! Ben, buna asla inanmıyorum, önem vermiyorum. Maddi ve manevi anlamda “çok şey”e sahip olmak, seni daha mutlu

svg