Loading

All posts tagged in "yazar"

  • 23 Şubat 2022

    Hayatımızın neresinde olduğunu düşünüyorum bugün. Sabah ezanı mı, ikindi kahvaltısı mı, beş çayı mı, leziz bir akşam yemeği mi bilmiyorum. Bilmiyoruz. Bilmediğimiz bu zaman perdesine genişçe yayılmış, sallanan baba koltuğunda ayaklarımız havada gidip geliyoruz. Sabah önümüze konan suyu içmişiz, karnımız da doymuş ama başka kaplar da olmalı sanki insanın tatmin olması için. Başka kaplar olmalı

    Hayatımızın neresinde olduğunu düşünüyorum bugün. Sabah ezanı mı, ikindi kahvaltısı mı, beş çayı mı, leziz bir akşam yemeği mi bilmiyorum. Bilmiyoruz. Bilmediğimiz bu zaman perdesine genişçe yayılmış, sallanan baba koltuğunda ayaklarımız havada gidip geliyoruz. Sabah önümüze konan suyu içmişiz, karnımız da doymuş ama başka kaplar da olmalı sanki insanın tatmin olması için. Başka kaplar olmalı

  • 13 Haziran 2020

    Kabul etmek için çabaladığım aylardan geçiyorum. Bunca yıldır çabaladığım her şeyin anlamını yitirdiği, kendi gücüme yapışmış bir hiçlik hissediyorum. Hayatımın farklı dönemlerinde hissettiğim o yıkıntı yüklendi gene omuzlarıma. Taşlarımı kaldırdıkça, kalpleri dolmuş, içleri şişmiş böcekler yayılıyor vücuduma.  Sakladığım tek bir şey kalmayana kadar kusmak istiyor gırtlağım. Tuttuklarım, yitirdiklerim kadar ağır geliyor… Kim bilir çoğumuza vuruyordur

    Kabul etmek için çabaladığım aylardan geçiyorum. Bunca yıldır çabaladığım her şeyin anlamını yitirdiği, kendi gücüme yapışmış bir hiçlik hissediyorum. Hayatımın farklı dönemlerinde hissettiğim o yıkıntı yüklendi gene omuzlarıma. Taşlarımı kaldırdıkça, kalpleri dolmuş, içleri şişmiş böcekler yayılıyor vücuduma.  Sakladığım tek bir şey kalmayana kadar kusmak istiyor gırtlağım. Tuttuklarım, yitirdiklerim kadar ağır geliyor… Kim bilir çoğumuza vuruyordur

  • 8 Ekim 2019

      Gözlerimi “Küçüğüm” şarkısına kapadım bugün… Kapalı gözümün önünden geçen denizler, sahiller, istridyeler, camlar, paslar, ölümler, geçişler, gidişler, yitişler, hıçkırıklar, sesler, sözler, hisler, yürekler… 37 yıldır kalbimin içinden geçenler, kenarından kıyısından yürüyenler, incitenler, sevip üzülmeyim diye sessizce dibinde dinlenenler, nice insan, nice kırık kalem, nice gece, nice soluk ve nice ağıt!… “Ne kadar az yol

      Gözlerimi “Küçüğüm” şarkısına kapadım bugün… Kapalı gözümün önünden geçen denizler, sahiller, istridyeler, camlar, paslar, ölümler, geçişler, gidişler, yitişler, hıçkırıklar, sesler, sözler, hisler, yürekler… 37 yıldır kalbimin içinden geçenler, kenarından kıyısından yürüyenler, incitenler, sevip üzülmeyim diye sessizce dibinde dinlenenler, nice insan, nice kırık kalem, nice gece, nice soluk ve nice ağıt!… “Ne kadar az yol

  • 14 Aralık 2018

    Hiç fark etmek istemiyorum hayatı! Farkındalık, mindfulness yeni yeni adlarla psikolojimi düzeltmeye çalışan öğretileri de istemiyorum. Hiç farkında olmadan akıp gitsin zaman istiyorum. Bunca zaman fark ederek, hissederek, yaşayarak yürüdük çakılını, dikenini, taşını gördük yolların. Acı çekerken, etlerimizi delip iç organlarımıza girsin diye uğraştık, uygunsuzca kontrol etmeye çalıştık her şeyi. Bugün şekerin esmeri bize denk

    Hiç fark etmek istemiyorum hayatı! Farkındalık, mindfulness yeni yeni adlarla psikolojimi düzeltmeye çalışan öğretileri de istemiyorum. Hiç farkında olmadan akıp gitsin zaman istiyorum. Bunca zaman fark ederek, hissederek, yaşayarak yürüdük çakılını, dikenini, taşını gördük yolların. Acı çekerken, etlerimizi delip iç organlarımıza girsin diye uğraştık, uygunsuzca kontrol etmeye çalıştık her şeyi. Bugün şekerin esmeri bize denk

  • 16 Ağustos 2018

      Yollar daralıyor bazen. Yol istemeden gidenler yüzünden!… Anlaşılamamak, içinde biriken sözcüklerin yakıştığı yeri bulamamak, aranmak ve yorulmak!… Oluyor işte! Eskiden olsa bir güzel olumlamalar, iyi tarafından göreyim felan diye yorulmalar, pozitif düşünceye uyanmalarla zamanı geçiştirirdim de, büyüdüm! Artık olmuyor! Birşey boktan gidiyorsa boktan diyorum, iyi ise iyi, ahmakça ise ahmakça!… Neyse o, artık yaşadıklarım.

      Yollar daralıyor bazen. Yol istemeden gidenler yüzünden!… Anlaşılamamak, içinde biriken sözcüklerin yakıştığı yeri bulamamak, aranmak ve yorulmak!… Oluyor işte! Eskiden olsa bir güzel olumlamalar, iyi tarafından göreyim felan diye yorulmalar, pozitif düşünceye uyanmalarla zamanı geçiştirirdim de, büyüdüm! Artık olmuyor! Birşey boktan gidiyorsa boktan diyorum, iyi ise iyi, ahmakça ise ahmakça!… Neyse o, artık yaşadıklarım.

  • 23 Mart 2018

    Balıklar kadar suya, Martılar kadar göğe, Çiçekler kadar yeşile, Kalabalıklar kadar yalnızlığa doy inşallah! Dualarımız soyut ve güzel, soyut ve ulaşılmaz, soyut ve canlı! Somut olmadıkça bir şey ölmüyor ki!… Ondan biz sevdiklerimize yıldız dedik! Gökyüzünde öyle her gece asılı kalıyor, bakıyor bize. Karanlıklar için büyülü bir ışık, koca koca içleri ruhlarla dolu, ruhların enerjisi

    Balıklar kadar suya, Martılar kadar göğe, Çiçekler kadar yeşile, Kalabalıklar kadar yalnızlığa doy inşallah! Dualarımız soyut ve güzel, soyut ve ulaşılmaz, soyut ve canlı! Somut olmadıkça bir şey ölmüyor ki!… Ondan biz sevdiklerimize yıldız dedik! Gökyüzünde öyle her gece asılı kalıyor, bakıyor bize. Karanlıklar için büyülü bir ışık, koca koca içleri ruhlarla dolu, ruhların enerjisi

  • 11 Ekim 2017

    Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda

    Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda

  • 15 Temmuz 2017

      Şu insan ilişkilerinin en kritik kelimesi ve ilişkilerin ilk kazısı, temeli, direği GÜVEN… İstisna aramıyorum, bir muadilini de bulamıyorum kesinlikle ister evde ister işte istersen arkadaş, dost meclisinde ol, güven senin üzerine yapıştırılmış bir marka ise sırtın yere gelmiyor!… Oluşturulması o kadar zorken kaybedilmesi çok kolay! Üstelik sadece sana bağlı da değil. Kimi zaman

      Şu insan ilişkilerinin en kritik kelimesi ve ilişkilerin ilk kazısı, temeli, direği GÜVEN… İstisna aramıyorum, bir muadilini de bulamıyorum kesinlikle ister evde ister işte istersen arkadaş, dost meclisinde ol, güven senin üzerine yapıştırılmış bir marka ise sırtın yere gelmiyor!… Oluşturulması o kadar zorken kaybedilmesi çok kolay! Üstelik sadece sana bağlı da değil. Kimi zaman

  • 19 Mayıs 2017

      Bazen kendimi doğurmuş, bazen de kendimden doğmuş gibi olmak istiyorum. Annemde de kızımda da bende eksik kalmış duyguların ve eylemlerin varlığını farkediyorum. Hiç duymadığım ve duyduğum an neden daha önce bilmiyordum diye üzüldüğüm şarkılar gibi hissediyorum karşılaştığım bazı zamanları. Ölçme, biçme, teraziye koyma isteklerim azalıyor. Kimin kararları terazide tartılıyor ki diyorum ve vazgeçiyorum, kendi

      Bazen kendimi doğurmuş, bazen de kendimden doğmuş gibi olmak istiyorum. Annemde de kızımda da bende eksik kalmış duyguların ve eylemlerin varlığını farkediyorum. Hiç duymadığım ve duyduğum an neden daha önce bilmiyordum diye üzüldüğüm şarkılar gibi hissediyorum karşılaştığım bazı zamanları. Ölçme, biçme, teraziye koyma isteklerim azalıyor. Kimin kararları terazide tartılıyor ki diyorum ve vazgeçiyorum, kendi

  • 6 Mayıs 2017

    Hayatımızdaki klişeler ve sınırlar daha oturacağımız evin inşaasında başlıyor. Evlerin içindeki yaşam alanları duvarlarla sınırları çizilmiş bir şekilde sunuluyor sana. Burası yatak odası, burası oturma odası, burası salon… Her odada ne yapacağın çok belli. Salondaki halin ile oturma odasındaki halin epey farklı. Bir başkasının evine gittiğinde de sana gösterilen oturma yerinde nasıl davranacağın üç aşağı

    Hayatımızdaki klişeler ve sınırlar daha oturacağımız evin inşaasında başlıyor. Evlerin içindeki yaşam alanları duvarlarla sınırları çizilmiş bir şekilde sunuluyor sana. Burası yatak odası, burası oturma odası, burası salon… Her odada ne yapacağın çok belli. Salondaki halin ile oturma odasındaki halin epey farklı. Bir başkasının evine gittiğinde de sana gösterilen oturma yerinde nasıl davranacağın üç aşağı

svg